tag:blogger.com,1999:blog-41958966768754381582024-03-05T14:12:08.835+03:00TV MonsterOm nom nom nomIrmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.comBlogger10125tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-58076142628718706982011-10-02T17:07:00.000+03:002011-10-02T17:07:22.879+03:00The Secret Circle "Pilot" (S01E01) [B+]<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWDmx4aF5iUmv45-K2bsOjyxnzc77AO3GEULRF9vLy8g8_ikw0hRex1MohguYZA_ID4BTecuKb-cYGvcaIMyx3PGbUtxB8JeOQXyvX7hIZpC3e2aafdk6p8zoh0d-vSf28XNCPL2waYLt2/s1600/dale.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="275" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjWDmx4aF5iUmv45-K2bsOjyxnzc77AO3GEULRF9vLy8g8_ikw0hRex1MohguYZA_ID4BTecuKb-cYGvcaIMyx3PGbUtxB8JeOQXyvX7hIZpC3e2aafdk6p8zoh0d-vSf28XNCPL2waYLt2/s400/dale.jpg" width="400" /></a></div><br />
CW, Ringer gibi büyüklere yönelik dizilerden çok, gençlere yönelik macera-drama janrını daha iyi başarıyor gibi. Örnek mi? Hangi birini sayalım? Vampire Diaries, Supernatural gibi doğa üstü diziler mi, Gossip Girl, 90210 gibi gençlik dramaları mı? Bunlardan ayrı bir Nikita'yı tutabiliriz sanıyorum.<br />
<br />
Vampirlerden, demonlardan, meleklerden sonra şimdi de sıra "cadı"lara geldi. The Secret Circle, bir geldi, pir geldi. Ringer'ın Pilot bölümünden hemen sonra izlediğim için de çok ferah, çok hafif geldi, ancak asla kötü anlamda değil. Eğlendim, beğendim, ve bir sonraki bölümü izlemek istediğimi farkettim. Gene de gelişime açık olduğu bir gerçek. Neden bir Vampire Diaries olmasın ki, The Secret Circle? <br />
<br />
Pilot bölümü notu B+. Çünkü daha iyi olabilir, ancak ilk bölüm için oldukça başarılı. Tavsiye ederim.<br />
<br />
Recap aşağıda. <strong>[SPOILER]</strong><br />
<br />
<a name='more'></a>Pekala, öncelikle baştan saflarımızı belirleyelim. <a href="http://www.imdb.com/name/nm0363736/">Gale Harold</a>'dan bahsederken, "Desperate Housewives"ın adını ağzımıza alacaksak, hiç anlaşamayacağız demektir. Kendisi, benim için her zaman ve her yerde <a href="http://fuckyeahbriankinney.tumblr.com/">Brian Kinney</a>'dir (<strong>Queer As Folk</strong>), seks sembolünün kralıdır. Kadını, erkeği farketmez, herkes ona hastadır. Başka türlüsü düşünülemez bile. Dizilerde genç oyunculardan önce, baba rolündeki aktöre kitlenmem, yaşlandığımın mı göstergesidir, bilemiyorum ama; Türk televizyon tarihinin asla kaldıramayacağı tek dizi olan Queer As Folk ile hayatımda kocaman bir yer kaplayan Gale Harold, benim için bir başkadır. Ve The Secret Circle'ın ilk sahnesinde kendisini yavaş çekimde görmek, benim için doğrudan B'yi haketmektir. Tamam, B- diyelim. Daha Thomas Dekker'dan bahsedeceğiz. <br />
<br />
Sevgili <a href="http://www.imdb.com/name/nm0215281/">Thomas Dekker</a> da, bildiğiniz üzere, zamanının en "underrated" dizilerden biri olan Terminator<strong>: The Sarah Connor Chronicles</strong>'ın çok değerli John Connor'ıdır. O yüzden, kendisine ters birşey demeden önce, bu satırların yazarının kendisine bayağı bayağı bayıldığını unutmayınız.<br />
<br />
Tamam. Sanıyorum, bu iki konuyu aştıktan sonra, recap'e geçebiliriz.<br />
<br />
Önce, arabada giderken kendi kendine şarkı söyleyen baş kahramanımız ile tanışıyoruz, oldukça güzel bir soundtrack'i olduğunu henüz ilk dakikalarından farkettiğimiz dizimizde. Cassie (Britt Robertson), evine gitmeye çalışırken, yolda lastiği patlayıp kenara çekmek zorunda kalıyor. Annesine haber verip konuşurken, evlerinin önünde duran arabadan "yavaş çekimde" (öhö!) birisi iniyor, uzaktan birkaç kibrit çakarak, belli ki doğaüstü yeteneklerle, evle birlikte Cassie'nin annesini de yakıyor.<br />
<br />
Birkaç ay sonra, bu trajediyi arkasında bırakmak zorunda olan Cassie, anneannesinin yanına, babasının ölümünden beri annesinin uğramadığı Chance Harbor'a taşınıyor, ve hikaye burada başlıyor.<br />
<br />
Hızlıca birkaç kişi ile tanışıyor Cassie: Oldukça büyük gözleri ve kendinden emin havası ile ekranda gözüktüğü her an herkesden rol çalan, okul müdüresinin kızı Faye (Phoebe Tonkin) ve onun sidekick'i Melissa (Jessica Parker Kennedy) ile. Ama onların yanında rahat edemiyor. Hemen ardından, çok daha rahat ve yardımsever Diana ile (Shelly Hennig). Bu sırada Twilight tarzı çok "derin" bakan bir çocukla da kesişiyor ki, kendisinin Adam (Thomas Dekker) olduğunu ve NE YAZIK KI, Diana'nın sevgilisi olduğunu öğreniyoruz, Cassie ve benim ortak hayalkırıklığımız olarak. Bir noktada da devamlı yarı çıplak dolaşan, karşı komşu Nick ile de tanışıyoruz sanıyorum, ama kimin umrunda? Cassie, Adam'ın "büyüsü" altına girdi bile.<br />
<br />
Diana, Cassie'yi okul çıkışı "herkesin takıldığını" iddia ettiği Adam'ın ailesinin restorantına, Boathouse'a davet ediyor, ama Cassie'nin sadece bir dakika önce tanıştığı ve "merhaba yeni kız" diye yaklaşan Diana'nın bu teklifini neden hemen kabul ettiği ayrı bir muamma. Ben sanıyorum ilk günümden sonra eve dönerek odama kapanmayı tercih ederdim.<br />
<br />
Restorantta Adam'ın babası Ethan ile tanışan Cassie, o noktadan itibaren etrafta orta yaşlı olarak dolanan herkesin annesini tanıdığını farkediyor. Ethan ise, biraz fazla bilgi paylaşarak, Cassie'nin annesini (Amelia) oldukça fazla sevmiş olduğunu, Cassie'nin babasının ise bundan pek hoşlanmadığını, oysa, Amelia ve kendisinin yazgılarının "yıldızlarda yazılı olduğunu" söylüyor. Pekala. Yeni tanıştığın, annesini yeni kaybetmiş bir çocuğa anlatılacak birşey mi bu, gerçekten? Zaten herşey aslında biraz fazla çabuk ilerlemiş bu dizide değil mi? Diana, Faye ve Melissa ile bir dakika içerisinde tanışıp, Cassie onların davetini bir dakika içinde kabul ediyor. Ethan, daha tanışır tanışmaz, ailelerinin birbirlerine yıldızlarda yazılı olduğunu söyleyip, resmen oğluna Cassie'ye kur yapmasını söylüyor. Belki de B+'yı ben de biraz fazla hızlı vermiş olabilirim. Neyse, ileriki bölümlerde biraz not kırabilirim.<br />
<br />
Tüm bu hızdan aynen benim gibi başı dönen Cassie, Boathouse'dan uzaklaşmaya çalışıyor ama, gene "doğaüstü" yeteneklerini kullanan Faye, sadece onu kışkırtmak için, Cassie'nin arabasını ateşe veriyor. Amaç, Cassie'nin güçlerinin farkına varması! Çünkü, o da bir CADI! Faye, bundan sonra başını çok daha fazla belaya sokacağını gözümüze sokmak ister gibi, başlattığı yangını söndüremiyor, ama elbette ki Cassie'yi arabasından kurtaran beyaz atlı prensimiz Adam oluyor! Ah, <em>ADAM</em>... <br />
<br />
Ertesi gün, Cassie evden çıkmış kasabada dolanırken, annesini yavaş çekimde, çok seksi bir şekilde öldüren adam ile karşılaşıyor. Kendisini Charlie olarak tanıtan bu adamın yanına gelen Diana da, onun babası olduğunu söylüyor! Wow. Bu fena değildi. Neden Charlie, Amelia'yı öldürmek istesin? NEDEN? Aslında çok da merak etmiyoruz ama, biraz diziye adapte olmak lazım, değil mi?<br />
<br />
Diana ile takılmaya başlayan Cassie, onunla birlikte kendisini ormanın ortasında terkedilmiş bir eve gider. Neden, bilmiyorum. Hem Diana güzel bir kız diye, manyak bir katil olamaz mı? Evde ise; Faye, Melissa, yaramaz karşı komşu Nick ve Adam onu beklemektedir. Ne olduğunu şaşıran Cassie ile birlikte biz de, dizimizin ana plot'unu öğreniriz: Cassie de dahil olmak üzere, oradaki herkes cadıdır. Aileden gelen bir yetenektir bu, 6 aile de 1600'lü yıllardan beri buradadır ve witchcraft ile uğraşmaktadır. Sadece kendi anne babaları zamanında bir kaza olmuş, tüm çocukların ailelerinden en az birisi ölmüş (Cassie'nin ve Faye'in babası, Adam'ın ve Diana'nın annesi), bu olaydan sonra cadılık yasaklanmıştır. Ancak, Diana, her ailede bulunan gizli kitabı bulmuş ve kendi yaşıtı 6 cadının bir araya gelerek "Gizli Çemberi" oluşturduğunu öğrenmiştir. Böylece, güçleri daha kontrollü olacak ve giderek artacaktır.<br />
<br />
Elbette, bu dizide yer aldığını bilmeyen Cassie için bütün bunlar çok fazladır. Kendisini dışarıya zor atar, hemen arkasından da Adam onu takip eder. Gerçekten, Diana. Neden, Adam'ı Cassie'ye itiyorsun? Cadılık, güçler, çember kimin uğrunda? "<strong>Back off, bitch!</strong>" diyerek sevgilini geri almanı tüm kalbimle diliyorum. Ama senin davranışlarındaki insanı kusturacak derecedeki iyilik seviyesi yüzünden, yakın zamanda cezanı alacağını düşünüyorum, çünkü hiçbir iyilik cezasız...<br />
<br />
Derken.. Adam ile Cassie'nin ormanın ortasında romantik bir büyü yapmalarını izliyoruz. Tanrım! Ağaçlar arasında parlayan güneşin altında, etrafta uçuşan binlerce su damlacığı güneş ışınlarını yansıtıyor, karşılıklı çekime engel olamayan güzel Cassie ve yakışıklı Adam ise giderek birbirlerine yaklaşıyor... Bir CW dizisi izlediğimizi tekrar hatırlamamız gerekiyordu sanırım.<br />
<br />
Ama bu Cassie'ye, cadılık konseptinden de ağır geliyor (<em>Adam, Diana ile birlikte! Ben ne yapıyorum! Belki birkaç bölüm sonra onunla birlikte olacağım ama daha yeni tanıştığım Diana'yı şu an üzemeyeceğimi düşünüyorum!</em>) ve gene kaçıyor.<br />
<br />
Akşam, herkesin buluştuğu Boathouse'un önünde buluşan Diana ve Cassie (Neden? çünkü bir etkinlik var tamam mı ve eminim herkes gelmek zorunda!), geçmişte, anne babaları zamanında neler olduğunu tartışırken, her an başına daha büyük bir bela açmaya and içmiş Faye, bir anda bir fırtına başlatmayı başarıyor. SADECE, CASSIE'YI GAZA GETIRMEK ICIN. Tanrım, bir de çevremdeki insanlara "drama queen" diyorum. Faye, tatlım, o Japon çizgi filmi gözlerin ve line delivery'in ile çok sempatik olabilirsin ama Chance Harbor'da? Çekilecek dert değilsin. Her ne kadar saçma bir sebeple, kendisinin kontrol edemeyeceği bir fırtınayı başlatmış olsa da, Faye'in planı işe yarıyor ve Cassie, fırtınayı durdurarak kendi güçlerinin farkına varıyor. Hmmm, <em>sıkıcı</em>. Bana Charlie'yi verin lütfen!<br />
<br />
Ah, evet. Charlie, gecenin geç bir saatinde Adam'ın en az kendisi kadar yakışıklı babası Ethan'ı ziyaret ediyor. Çok içtiği için çok fazla konuştuğunu, ve bu kadar içmeye devam ederse boğulacağını söylerken, Ethan, gözlerimizin önünde boğulmaya başlıyor. İşte, bu! Nerede bizimkilerin "yüksel su!", "yağmur yağ!", "yağmur dur!" büyüleri, nerede Charlie'ninkiler. Circle Jr'ın öğrenmesi gereken fazla şey var. Charlie, eğer Ethan daha fazla konuşursa, başına ne geleceğini gördüğünü söyledikten sonra, Boathouse'dan ayrılıyor. Ah, Charlie.. Hiç gitmesen olmaz mı?<br />
<br />
Arada bir yerde, Adam Cassie'den onu öpmeye çalıştığı için özür diliyor, çünkü o aslında Diana'yı seviyor ve ona ASLA böyle birşey yapmaz ve Cassie de zaten istemiyor, falan. Bildiğiniz inkar saçmalıkları. Birkaç bölüm sonra yutacakları büyük lokmalar. Geçelim.<br />
<br />
Charlie, bu kez beklenmedik bir şekilde, Müdüre Dawn'ı (Faye'in annesi) ziyaret ediyor. Dawn'a, "Ethan'ın işini hallettim, merak etme" diyor. Ah, bayıldımm! Dawn, Cassie'yi buraya getirerek (birlikte!) doğru birşey yaptıklarını, bundan sonra Cassie'nin birşey yapmasına gerek olmadığını, Circle Jr'ın zaten herşeyi kendiliğinden yapacağını söylüyor!! Charlie & Dawn foreva!!1!<br />
<br />
Evde ise, Cassie yatarken, tavandaki parlak yıldız yapıştırmaların hareket ettiğini görüyor, bu sırada, şöminede oynayan bir tuğla sayesinde, arkada gizlenmiş "aile kitabı"nı buluyor. Çok "uygun", ama bu kez izin veriyorum. Ne de olsa son sahne. Kitabı inceliyor Cassie, ve içerisinde, annesinden bir mektup: "Tatlı Cassie... Güçlerin için gelecekler. Ve senin için!"<br />
<br />
Ve son!<br />
<br />
Evet, sonuç itibariyle, kendi janrı içerisinde güçlü sayılabilecek bir pilot bu. Karakterler heyecanlı, konu çerçevesi belirli, belki birkaç bölüm fazla bir şekilde "Çember"in kurulması ile geçecek, ama neyi aradığımızı biliyoruz. Bu gençlerin ailelerine ne oldu? Neden büyü yasaklandı? Dawn ve Charlie ne istiyor? Ama en önemlisi: Adam ve Cassie ne zaman birleşecekler???!! Çünkü,<em> lütfen</em>, bundan daha önemli ne olabilir? :)</div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-4111570970130383902011-09-27T16:39:00.003+03:002011-10-02T16:11:40.470+03:00Supernatural 6. Sezon Değerlendirmesi [SPOILER]<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><span style="color: #444444;">Supernatural, kendisini sevenler için büyük bir hastalık. </span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Ancak, gene de, 6. sezon itibariyle, bu sevda dönüşü olmayan bir yola doğru sapıyor mu diye düşündürüyor insanı. İzlemesi zor bir sezondu 6. Daha iyisini beklerken elinizdekiyle idare etmeye çalışmak. </span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">İyisiyle, kötüsüyle, değişik bir sezondu.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">7. Sezona başlamadan, kişisel bir değerlendirme için buyrun <strong>[SPOILER]</strong>:</span><br />
<br />
<a name='more'></a><span style="color: #444444;">Sevdiğin şeyi eleştirmek, gerçekten biraz zor. Ama tüm sezonları karşılaştırdığımızda, 6. sezonun diğerlerinin yanında biraz daha olsa geride kaldığını itiraf etmek gerekli. Kişisel sıralamam, sezon bazlı olarak:</span> <br />
<br />
<span style="color: #444444;">3 = 4 > 2 > 5 > 1 > 6 şeklinde sanırım. </span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">5. Sezonu da biraz güçsüz bulanlar vardır eminim, ancak hep söylediğim gibi, bu iki "hunter" kardeşin öylesine, hiçbir nedensiz doğada var olan kötülüklerle savaşmaları, bir “big bad” bulunmaması, Supernatural’ın ömrünü kısıtlayacaktı. Bence demons-angels-Apocalypse-Michael/Lucifer çemberi, Supernatural’ın beklediği kandı; 3. sezonla birlikte bir anda her şey hız kazandı, 4’de tavan yaptı ve 5’de bunun ekmeğini yedi ama kendisini de oldukça güzel bir seviyede sürdürmeyi başardı.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Tüm zamanlar içerisinde favori bölümlerimden birisi de, 5. sezonun son bölümü <strong>Swan Song</strong> idi. Michael-Dean / Lucifer-Sam bağlantısı, sezon ortasında açıklanmaya gerek olmayacak bir şekilde barizdi, ama gene de Gabriel’in bunu kafamıza vurması (hele ki <strong>Changing Channels</strong> gibi eğlenceli bir bölümle!) güzel işlenmiş bir sezonun en spot-on noktalarındaydı. Ve sezon finali, artık sonu çok belli bile olsa, Sam’in bir kez daha ölmesi ve tekrar hayata dönmesi ile bitti.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Ama yazarlar bu bölüme nereden girmeleri gerektiğini çok iyi biliyorlardı: Dean, Sam’i Lucifer’in bedeninde kafese gönderemese de, dünyanın sonu da gelse, tüm 5 sezonun asıl özünü anlattı orada: “I’m here Sam. I'll be here.” Dünyanın sonunda da, kendi ve kardeşinin ölümünde de onun yanındaydı. Ve bizim sevdiğimiz ve bildiğimiz Supernatural aslında buydu.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Bu dinamikten güç alan 5 sezonun ardından, 6. Sezon'da önce farklı bir yapıdaki Dean-Sam ilişkisini izlemek sanıyorum asıl zorluktu, ama ruhsuz-Sam (Sam-less de diyebiliriz) aslında bu sezonun en güzel tarafıydı. Ve elbette ki Crowley. Okuduğum bir yazıda, Crowley’in Sezon 6’nın Femme Fatale’i olduğu yazıyordu. Ne kadar da doğru! Bu kadar manipulatif bir kişi, veya demon, olabilir mi hiç?</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Gene de, dönüp vardığımız yer sanıyorum bu sezonun aslında neyle uğraştığını bildiğini iddia edip, hiçbirşeyle uğraşmaması. Önce Sam-less vardı, sonra Crowley, sonra Eve, sonra gene Crowley ve sonra.. Castiel?! Tamam, fangirl kalbim, Dean ile Castiel’in ayrılmasına karşı olduğu için böyle bir tepki veriyor olabilir ama, gerçekten uzun vadede, son yılların en iyi twist’lerinden biri olabilecekken bu konsept, neden beklenildiği kadar başarıya ulaşmadı? Çünkü bizden Cass’in aslında evil side’ı seçtiğini bir bölümde kabullenmemizi ve hatta “Bak siz görmediniz ama, Cass böle yaptı görünmezken! İşte bak Crowley’le böyle konuştu! Dean’in yanına böyle gitmişti ama o artık emekli olmuştu o yüzden konuşmadı! Bak! Bak!” gibi bir anlatımla inanmamızı beklediler.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Tamam, kabul ediyorum, <strong>The Man Who Would Be King</strong>, benim için 6. sezonun en iyi bölümlerinden birisiydi. Galiba bu da biraz drama sevdiğim için olabilir. Çünkü ben Winchester kardeşlerin arabada oturup “hislerinden” bahsettikleri anları, kendilerine kurdukları “iki oğlan çocuğu, bir eski alkolik ve bir düşmüş melek”den oluşan aileyi, birbirlerini defalarca “neredeyse” yüzüstü bıraktıktan sonra birbirlerine %100 güvenle geri dönmelerini, en az avlandıkları anlar kadar (belki birazcık daha fazla) seviyorum. Bu yüzden de Cass’in onları aldattığını anladığı anda Dean’in yüzündeki o ifade, benim için bölümü bitiren andır. Cass’in Dean’e bağlılığını anlatması, gece ona gelmesi, karşılıklı ikna çabaları… iç acıtır. Aslında fazla altyapısı yoktur bunların, ama hikayeyi anlarsınız. Cass, kibirli bir melektir artık. Free will olgusunu yanlış anlamıştır, ama onu manipüle etmeyecek bir Dean yoktur artık yanında, kendisini tanrı ilan etmek isteyen Raphael vardır, onu yanına çekmeye çalışan, baştan çıkarıcı, femme fatale Crowley vardır… Dean yoktur. İşlerin nasıl böyle bir anda karmakarışık olabileceğini, Cass’in bir yandan Sam ile Dean’in koruyucu meleği olabileceğini, bir yandan da kendi kibrine kanıp, doğrudan sapabileceğini görebiliyoruz. Ama bunu 20. bölümde görmemiz mi gerekirdi? Biraz daha erken, bunun bazı ipuçları verilemez miydi? Tipik bir sci-fi yapımı gibi işler saçma bir noktaya geldiğinde doğrudan o sorunu çözecek ve ilk o bölümde duyduğumuz bir silah yaratmak gibi bir twist’di bu. Ne yazık ki bu yüzden çok işe yarayamadı.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Gene de, önümüzdeki sezonla ilgili Misha Collins ve gelecek planlarını duymamış olsaydım, "Darth Cass" ile ilgili farklı hislere sahip olabilirdim.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Her neyse... Fazla sarmadan değerlendirmeye geri dönecek olursak;</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">6. sezondaki asıl sıkıntı son bölümde de ortaya çıkıyor. Crowley ile işbirliği yapan bir Cass var karşımızda. Purgatory’yi boşaltacaklar, ya da Apocalypse yeniden olacak. Ama son bölüm, gene de Sam’in ruhunu tamamlama hikayesi ile başlıyor. Bu, ana hikayeden soğutuyor biraz sizi. Kötü değil, izlenmez değil, ama ana hikayenin biraz dışında ve tüm “Sam ile ruhu” hikayesini sadece gelecek sezona yatırım amaçlı izlediğinizi hissediyorsunuz. Sam'in ruhunu kaybettiği zamanlarda böyle değildi ama. Hikaye vardı, bir amacı vardı, bir olay döngüsü ve sonucu vardı. Şimdi ise, her şeyin gelip çattığı son bölümde, sanki ana hikayeden çalıyorsunuz hissiyatı veriyor Sam’in hikayesi. Aslında, çok yazık.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Kısacası, Supernatural 6. sezonu en iyi anlatan cümleler, bu bölümü de anlatıyor: Bu hikaye, aslında gayet güzel, ama neden bu kadar dağınık anlatılıyor? Neden hiçbir amaca hizmet etmiyor gibi? Bizim Supernatural’ımıza ne oluyor?!</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Belki bu değerlendirme biraz tümden gelir bir yaklaşımı içeriyor. Oysa tüm sezonu kaplayan bir var olan “sağlam hikayeyi doğru aktaramama” ve aslında sonucu belli bazı maddeleri boşuna kullanmak durumu hakim gibi.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Doğrudan en sevmediğim hikaye ile başlayalım: <em>Braeden</em> <em>ailesi</em>. Geçtiğimiz sezon sonundan beri, Lisa ve Ben hikayesinin aslında çıkmaz bir sokak olduğunu hepimiz biliyorduk. Dean’in aslında bir baba olmadığını, bir "katil" olduğunu anlaması için gerçekten bu kadar uzatmak gerekiyor muydu? Dean’in Sam’i kaybettikten sonra doğrudan koşup gideceği insanın Lisa olması da gene bir-iki bölümde yaratılmaya çalışılan bir illüzyon hissiyatını ne yazık ki aşamıyor ve Supernatural bu konuyu da gene tam ele alamıyor. Dean, Lisa’yı ve Ben’i sözde kendince seviyor, ama sanıyorum kendisini yerleşik hayatta bir kadınla görmeye dayanamayacak fangirl’leri memnun etmek adına, Sam ile konuşurken “Beni sen Lisa’ya ittin! Ben istemedim!” diyor. Sadece birkaç bölüm sonra onları bıraktığında, içimizin de rahat edebilmesi için. O zaman neden bu konuda acı çektiğine gerçekten inanalım? Ben inanmıyorum ve Dean’in her gözleri dolduğunda ben gözlerimi deviriyorum. <em>Supernatural! You can’t have it both ways! </em></span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Ve sonra, Lisa’nın Dean’e sadece ve sadece doğruyu söylemek zorunda kaldığı o telefon konuşması… “Sam ile senin ilişkin, benim hayatımda gördüğüm en sağlıksız, en karmakarışık, en saçma şey” diyor Lisa. Bu, yazarların doğrudan gene fan’lerin önüne attıkları bir dilim et. Supernatural iğneyi kendisine batırıyor yanılgısının bir ürünü olan “Supernatural’da kardeşler arası bir <em>homoerotic subtext</em> var” hezeyanı. Hayır Lisa… Dışarıdaki fan’ler bunu böyle algılayabilirler, biz bunu böyle görebilir ve Wincest’den zevk alabiliriz ve Tarantino’nun da dediği gibi gerçekten de: “<em>Gay subtext always makes every movie better.</em>" Ama, Supernatural dünyasında, yani Sam ile Dean’in gerçekten yaratıklarla ve demonlarla ve meleklerle ve Tanrıyla uğraştıkları o dünyad,a bu ikisi kardeş ve bugüne kadar sadece birbirleri sayesinde var olmuşlar. O yüzden Lisa, <em>hayır</em>, bu ikisinin ilişkisinde karmaşık, saçma, sağlıksız hiçbirşey yok. Onlar bu dünyada büyümek zorunda bırakılmış ve birbirlerinden başka kimsesi olmayan iki çocuk. O yüzden, Sam döner dönmez ikinci sıraya inmen gerçeğiyle yüzleşemiyor olman, doğruyu söylediğin anlamına gelmiyor. Keşke, yazarlar da fangirl’lerin suyuna gitme heveslerinin dışında bunu da bir kez daha dile getirseler…</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Bu noktada, Supernatural’ın kendisini çok ciddiye almadığını gösteren ve dizinin en en en meta bölümünü içeren 15. bölüm <strong>The French Mistake</strong>’e de değinmemiz gerekiyor. Aslında, meta bölümlerin suyunun çıkmaya başladığını, biraz daha fazla bu durum gözümüze sokulursa komiklikten çıkıp artık "obvious"a gireceğini düşünüyordum. Gerçekten de <strong>The French Mistake</strong>, konu itibariyle, bölüm sonunda meleklerin karşılıklı bize her şey anlatıyor olmaları dışında (kim bunu yapar ki?!) hiçbir ekleme yapmıyor. Oysa ortada bir Crowley meselesi var, Eve var, Raphael var... Ama bu bölüm, gene de, çok meta ve çok eğlenceli. uzun zamandır böyle güldüğümü hatırlamıyorum. Sam ve Dean’in kendilerini “Jensen Ackles” ve “Jared Padalecki” adlı iki aktör olarak “Ssupernatural” adlı dizinin çekiminde bulmalarından daha komik bir şey izlemedik bu dizide henüz ("<em>Jensen, Jared, Misha? What’s with the names around here?!</em>").</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">“Oh.. Season.. Six” diyor faux-yönetmen, 6. sezon çekimlerinde her saçma bir şey olduğunda. Gerçekten de biraz öyle bir altıncı sezon oldu bu. “Supernatural has jumped the shark” sözünün neredeyse doğru çıkarak bir sezondu işte.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Ama umut? Var. Dean ve Sam’in olduğu her yerde ne yazık ki benim için umut var.</span><br />
<br />
<span style="color: #444444;">Ve Supernatural 7. Sezon, başlıyor!</span></div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-70264235817945352162011-09-21T11:37:00.001+03:002011-09-21T14:36:29.254+03:00Ringer "Pilot" (S01E01) [C]<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgILeE3pKgTiGRcjGUKJU_cTyT0JLyoQ-03eqUWUrxsl5PVwxJxFOp24165SY8phIB7s2GtCsbVqKKsEPsbV0hL0ADwVdXAAxQDf8OzX1GVX6SN0aktWW9UYH0AfHHLALDRXZQfnPjn_Qez/s1600/ringer1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" hca="true" height="337" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgILeE3pKgTiGRcjGUKJU_cTyT0JLyoQ-03eqUWUrxsl5PVwxJxFOp24165SY8phIB7s2GtCsbVqKKsEPsbV0hL0ADwVdXAAxQDf8OzX1GVX6SN0aktWW9UYH0AfHHLALDRXZQfnPjn_Qez/s400/ringer1.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Ah, Ringer! Sarah Michelle Gellar'ın ekrana büyük dönüşü olarak senden beklentimiz ne büyüktü, değil mi?</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Herşeye Pilot bölümü izleyip karar vermek doğru olmaz ama... En azından bu bölüm için notum "<strong>C</strong>". O da SMG'ı sevdiğimizden, ve üzgünüm ama, Buffy'nin hatrına. </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Recap aşağıda! <strong>[<em>SPOILER!</em>]</strong></div><br />
<a name='more'></a>Sarah Michelle Gellar, ikiz kardeşler Buffy ve Buffy-bot'u canlandırı... Ah pardon. Bridget Kelly ve Siobhan Martin'i canlandırıyor. İkizleri tek kişinin canlandırma konsepti, efektlerin çok iyi olduğu veya belki de oyuncuyu bu denli tanımadığın durumlar için uygun olabiliyor sanırım. The Social Network - Winklevoss kardeşler ve Armie Hammer gibi. Ama karşınızdaki insan SMG olunca, ikizlerin farkını anlayabilmek için Siobhan'ın sıkı sıkı geride toplanmış saçları ile Bridget'in uzun, açık saçları dışında bir fark arıyor insan. <br />
<br />
Tanık koruma programında olan Bridget, striptiz yaparak para kazanan ve zamanında hayat kadınlığından hüküm giymiş eski bir bağımlı. Bu şekilde yazınca fazla ağır geldi gerçi. Lost'un Richard Alpert'i Nestor Carbonell'in canlandırdığı FBI ajanının korumasında, bir mafya lideri olan patronu Bodaway Macawi'ye karşı tanıklık etmek üzere mahkeme gününü beklemekte. Ancak, korkusu ağır basar ve programdan kaçarak (hem de kendisinin iki katı bir FBI ajanını yere serip, silahını alıp, banyoya kelepçeleyerek! Buffy'den bahsetmiyorduk, değil mi?) yıllardır görüşmediği kardeşi Siobhan ile buluşur. <br />
<br />
Siobhan'ı ilk gördüğümüzde, korkakça etrafa bakmaktadır, çünkü sevgili dizimiz, o şık kıyafetlerin altında kimin olduğunu bilmemizi istemez. Acaba gerçekten Siobhan mıdır, yoksa "ustalıkla" kıyafetlerinin altına gizlenmiş Bridget midir? Sevgili dizi, bizimle dalga mı geçiyorsun? İlk dakikada Siobhan'ın o tedirgin bakışlarının hiçbir gerekçesi yokken sadece "gerilim" yaratmak amaçlı bu "OMG! acaba hangisi?! polis ne diyecek?! ah sadece cüzdanını unutmuş! salak şey.. kihihih" monoloğunu yaşayacağımıza gerçekten inanıyor musun?<br />
<br />
Sonuç itibariyle, Siobhan ile Bridget buluşarak, Siobhan'ın Hamptons'daki evine giderler. Siobhan kardeşini affetmiştir, çünkü Bridget, zamanında Sean adında birisiyle ilgili kötü birşey yapmıştır, ama ne olduğunu öğrenmemiz için şu an fazla erkendir. Karakterleri tanımamız için de! Gerçi daha sonra Sean'ın küçük bir erkek çocuğu öğreniriz. Tahminimi Sean'ın, Siobhan'ın küçük yaşta ölen çocuğu olduğu şeklinde kullanacağım. Ama Andrew'dan değil. Ve Sean'ın ölüm sebebi de Bridge ile ilgili. Büyük ihtimalle, ona bakarken kafası iyi olduğu için, Sean'ın hayatına mal olan o kahrolası kazaya engel olamadı! Herneyse. Aynalar önünde geçen bu sohbet sırasında, Siobhan ile Bridget'in tek farkı, saçlarının farklı toplanması ve yan karakterlerin bize birazdan söyleyeceği üzere Bridget'in anoreksiyanın sınırlarında olmasıdır, tekrar hatırlatmak isterim. Siobhan, Bridget'i affetmiştir ama, kocası Andrew (<em>Ioan Gruffudd</em>), kısaca YUMMY!, onun bir kardeşi olduğunu bile bilmemektedir. <br />
<br />
Kardeşler, geçmişi arkalarında bırakmak istercesine, uzun zamandır TV ekranlarında izleyeceğiniz en kötü yeşil ekran görüntüsü önünde "okyanusta" tekneyle açılırlar. Bridget kısa bir kestirir, uyandığında ise Siobhan kaybolmuştur! Bu durumda Bridget, yapılacak en saçma şeyi seçerek, Siobhan kılığına girer ve onun hayatına dalıverir.<br />
<br />
İtiraf etmeliyim ki, bu konu, beni birkaç noktada rahatsız ediyor. Öncelikle, Bridget neden bir anda Siobhan'ın kılığına girmeye karar veriyor? Onun hakkında hiçbirşey bilmemesine rağmen? Tamam, Macawi'den korktuğunu anlayabiliyorum, ama gerçekten, Macawi onu öldürmeyi kafaya koymuş ve sponsorunu bile o "ben çok tehlikeli ve herkesi öldürebilecek bir adamım!!" bakışlarıyla bulduğuna göre, KENDISINE TIPATIP BENZEYEN IKIZINI NEDEN OLDURMESIN? Lütfen! Ayrıca Bridget, Siobhan'ın kocasıyla nasıl bir ilişkisi olduğunu bilmiyor bile. Belki, inanılmaz iyiler ve kocası Londra'dan döner dönmez onunla sevişmek isteyecek? Birkaç gün hastayım, bilmem ne dese bile, ne kadar süre atlatabilirdi ki? Hemen eniştesinin kollarına mı atlayacaktı, buna bu kadar hazır mıydı? Sonra, Andrew daha Bridget'in varlığını bilmezken ve Siobhan ile Bridget yıllardan beri görüşmezken (hatta B, S'ye kaç yıldır evli olduğunu soruyor?!), Bridget evinde bulduğu genç kızın Andrew'un kızı Juliet olduğunu nereden biliyor? Agghh! Tamam. Herneyse. Konunun bu olduğunu bile bile izlediğimi biliyorum. Gene de kötü kotarılmış bir ilk bölüm, seyir zevkimi elimden alıyor ve bu ayrıntılarda kaybolmama sebep oluyor. Çünkü, bölüm akmıyor!<br />
<br />
Bridget, Siobhan kılığında, eve gittiğinde hızla Andrew ile tanışır. Andrew ve, <em>teşekkürler Tanrım</em>, onun hızlıca banyoya girmeye meraklı yarı çıplak çıplak vücuduyla. Biz de aynı hızda anlarız ki Andrew ile Siobhan'ın arası iyi değildir. Çünkü, Andrew da dahil olmak üzere, "bu dünya Siobhan'ın oyun dünyasıdır ve herkes içinde oynamaktadır"! Peki neden? Andrew neden bu kadar mutsuz, karısıyla aynı yatakta yatmaya bile tenezzül edemeyecek kadar nefret dolu ise NEDEN o eve geri dönüyor? Hiçbir fikrim yok.<br />
<br />
Ertesi gün, Siobhan "en iyi arkadaşı" Gemma ile buluşur. Bu, kocasının onu aldattığından emin, sevimli kadından hoşlandığı belli olan Bridget; kendisini takip eden bir sapık olarak düşündüğü kişinin, Gemma'nın kocası Henry (<em>Kristoffer Polaha</em>) olduğunu ve Henry'nin Gemma'yı KENDISIYLE aldattığını anlayınca, o da, biz de minik bir şok yaşarız. Ama çok minik. Çok çok. Bridge, bu şokla, dizide yüzlerce defa bu ikiz karakterleri göreceğimiz üzere, kendisini aynaların önüne atar... VE SAHNE: "Ah, Siobhan! Sen neler yaptın?!" Hmm... En yakın arkadaşının kocasıyla birlikte olmuş. Yani? Bu fahişelik ve bağımlılıktan NASIL daha kötü oluyor? İnsanların, kendilerini hiç düşünmeden başkalarını bu denli rahat yargılaması beni hep rahatsız etmiştir. "Ah, Siobhan!"mış! <br />
<br />
Sonra neler olur? Andrew'un kızı Juliet okuldan atılmış ve eve dönmüştür, ama Siobhan'ın ondan nefret ettiğini bilmektedir! Richard Alpert, Bridget'i aramak üzere ikiz kardeşi Siobhan'ı sorgular! Çünkü bunu yapabilecek tek yetkili FBI'dır ve Macawi EMINIM bu bilgiye ulaşamaz ve Siobhan'ı öldürmekten beter edemez! Bridget, aldığı telefonla, Siobhan'ın hamile olduğunu öğrenir, ve tam da o sırada içeri Andrew girer ve "AMAN TANRIM SIOBHAN HAMILE, YASASIN BENIM BEBEGIM, ILISKIMIZ MUCIZEVI BIR SEKILDE DUZELMEDI MI SENCE DE?" diye sormaz ama biz öyle olduğunu anlarız. Henry, bebeğin kendisinden olduğuna emindir, çünkü S ile 100bin defa yatmışlardır ama S, Andrew'la ne kadar birlikte olmuştur? Belki birkaç kez. Keşke Henry biyolojiye biraz daha ilgi gösterseydi. Bu işin sayıyla ilgili olmadığını öğrenmiş olurdu. Bu arada herkes, ama herkes, S'e ne kadar zayıflamışsın der, çünkü, S ve B arasındaki tek fark saçları ve kilosu olduğu için, B de saçlarını toplayarak artık tamamen S olduğu için (gerçekten, neden S sadece bir şekilde saçlarını yapıyor?? Bence bu sezonun en önemli sorusu bu!) ARADAKI TEK FARK BIRKAC KILO, ANLADINIZ MI SEYIRCILER, ARADAKI FARK KILO!! <br />
<br />
Henry, Siobhan'a blöf yapar ve Andrew ile kendisi arasında bir seçim yapmasını ister. Siobhan, muhteşem bir biçimde blöfünü görerek: "Duh! Bu çok kolay. Hiç seks yapmadığım ve yapmak istemediğim, hiç tanımadığım en yakın arkadaşımın hiç tanımadığım kocası yerine, aslında eniştem olan ama evde yarı çıplak dolaşan ve çocuğunu taşımadığım halde çocuğunu taşıdığımı söylediğim adamı tercih edeceğim elbette!" der. ELBETTE!<br />
<br />
Günün sonunda, Gemma, Siobhan'ı arayıp, Henry'nin onu kiminle aldattığını bildiğini söyleyerek, S ile Andrew'un yeni aldıkları lofta onu çağırır. Siobhan oraya gittiğinde ise, kendisini bir kiralık katil bekliyordur. S, adamı vurarak (çünkü lofta bir silah saklamıştır tamam mı? Hem de bir gazetenin altına. Ortalık yere.... Sormayın) kurtulur. Adamın, kendisini (Bridget'i... herşey birbirine giriyor sanki değil mi?) aradığından emin ceplerini karıştırır, ama bir bakar ki adamın cebinde kendisinin (veya Siobhan'ın) bir fotoğrafı var. Ancak, elbette ki, tüm yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak adına, fotoğrafın üzerinde kocaman SIOBHAN MARTIN yazmaktadır. Bilmiyorum, artık anlayabildiniz mi, siz televizyon önünde oturan zavallı insanlar? Ah, Tanrım. Kim, ama KIM, bu şekilde bir fotoğraf kullanır ki? Keşke arkasına da "ISTE OLDURECEGIM INSAN. BENI TUTAN X, KENDISINI OLDURMEMI SOYLEDI. BEN DE BUNU YAPACAGIM. EVET." de yazsaydı.<br />
<br />
AAAAAAGGGHHH! Sevgili, SMG! Bana bunu yapma! Lütfen!<br />
<br />
Son sahnede, "Paris"de, gerçek Siobhan olduğunu düşündüğümüz birisi vardır, -eğer üçüncü bir kardeşleri yoksa ve Bridget bir anda Paris'e gitmeye karar vermediyse, kesin Siobhan- dünyanın en rahatsız oturma pozunda, pencereden kendi yansımasına bakmaktadır, çünkü lanet olası Paris'te pencereden baktığınızda kendi yansımanızdan başka NEYI görmek isteyebilirsiniz ki?! Bir telefon çalar ve telefondaki ses Siobhan'ı, işlerin beklendiği gibi gitmediği konusunda bilgilendirir. The End!<br />
<br />
Ah, Siobhan, ölmedi mi? Peki kim Siobhan'ı öldürmeye çalıştı? Acaba Siobhan, kardeşinin kendi yerine geçeceğinden emin bir şekilde onu mu öldürtmeye çalıştı? Umuyorum bu şekilde değildir, çünkü, NASIL BUNU BILEBILIR KI? Siobhan neden bu kadar kötü? Andrew'u niye sevmiyor? Henry'yi NEDEN seviyor? Bunları öğrenmek için bir sonraki bölümü izleme hevesim var mı? Hmmm, belki Bridge'in sponsorunu tekrar görmek için, neden olmasın?<br />
<br />
Eğer bölümü, tek bir kelimeyle anlatmam gerekseydi, "karmaşa"yı seçerdim. Herşey ortalıkta, hiçbir konu adam gibi yere basmıyor. Karakterlere ısınamıyorsunuz, pek de fazla ilgi duyamadığınız da bir gerçek. Bridget'i sevmeli miyiz? Kardeşinin hayatını bir çırpıda ele geçiren, kocası ile mutlu mesut yaşabilecek bu kadını nasıl sevebiliriz? Siobhan'ı sadece "evil twin" olarak gördük şimdilik. Hem saçını devamlı o şekilde toplayan bir kadının çok dengeli olmayacağını hepimiz zaten biliyoruz, değil mi? Andrew, devamlı mızmızlanan küçük bir çocuk gibi. "Oooo, çok yakınsın, olay nedir?" "Bu senin dünyan, Siobhan. Biz içerisinde oynuyoruz." "Bu tavırlarına bayıldım. Ama inandırıcı bulmuyorum." Andrew, <em>grow a pair</em>. Ya da çık git. Ağlama. Erkekte hoş durmuyor. Henry? Boytoy. Tamamen tek boyutlu. Gemma? Gemma da kim? Kimin GERCEKTEN umrunda?<br />
<br />
Tamam, ilk bölümde bunların hepsini vermesini zaten bekleyemezdim. Kabul ediyorum. Bu yüzden zaten, D yerine C vermeyi uygun buldum. Ringer'a bir şans daha vereceğim. SMG, uzun yıllar boyunca en azından bunu haketti diye düşünüyorum.<br />
<br />
Bir de bundan sonra karışıklık olmaması adına, gerçek Siobhan'a S, gerçek Bridget'a B, Siobhan taklidindeki Bridget'a da faux-S desem? Eğer Siobhan da Bridget taklidine girerse? Ah, bilmiyorum. Zaman gelince tekrar düşünürüz..</div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-51511125507424863262011-09-19T14:08:00.005+03:002011-09-19T14:19:33.549+03:002011 Emmy Ödülleri - Ben Nerede Yanlış Yaptım?!<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Evet, dün gece 2011 Emmy ödülleri sahiplerini buldu! Dışarıdan sallamak açıkçası kolay, ama neler demişiz, kimler kazanır, kimler kazanmalı diye tahmin etmişiz, peki sonuçlar ne oldu diye bir bakmak gerekmez mi? <br />
Hepsi, köpekbalığından sonra. Jump the shark!<br />
<br />
Peki neden bu geçişi bir kazananla değil de Sofia Vergera ile yapıyoruz?<br />
<br />
Çünkü çok şık ve güzel ve O KÜPELER!<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMeeC7nkSkZKqqLriq1Acwx2Iv1XRp6S-kU58hkGjHRiREr5mpBlTgpkRNSK-IgQpcUXGqVILU1Mso7z5IrSWGH4Ng4Em8D2Vkpz3hb73imxje9e1MZGp6LkT4E8tUaqkhRiFQvK3I1tFG/s1600/sofia.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" rba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMeeC7nkSkZKqqLriq1Acwx2Iv1XRp6S-kU58hkGjHRiREr5mpBlTgpkRNSK-IgQpcUXGqVILU1Mso7z5IrSWGH4Ng4Em8D2Vkpz3hb73imxje9e1MZGp6LkT4E8tUaqkhRiFQvK3I1tFG/s320/sofia.jpg" width="213" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Hızlıca bir değerlendirme yapacak olursam; her dalda bildiğim ödüle +1, bilemediğime de -1 puan veriyorum.</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Komedi dalı beni yıkmaya çalışsa bile, 10 dalda toplam +2 puan ile de bu töreni kapatıyoruz. Bu kadar kötü bir puanla 2011 Emmy ödüllerini noktaladığıma inanmak istemiyorum! :(</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Devamı, aşağıda!</div><a name='more'></a><br />
<strong><u>Drama Dalında En İyi Dizi:</u></strong><br />
Ne demiştik?<br />
<blockquote><em>Kim Kazansın: The Good Wife<br />
Kim Kazanacak: Mad Men</em></blockquote><strong>Kazanan:</strong> Mad Men <br />
<em>Herkes gerçekten Mad Men'i çok seviyor! </em><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><strong>Sonuç:</strong> +1 puan <br />
<br />
<strong><u>Komedi Dalında En İyi Dizi:</u></strong><br />
Ne demiştik?<br />
<blockquote style="text-align: left;"><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: The Big Bang Theory / Modern Family</em></div><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazanacak: Modern Family</em></div></blockquote><div style="text-align: left;"><strong>Kazanan:</strong> Modern Family </div><div style="text-align: left;"><em>Diğer dallarda bu kadar adaylıkla kesinlikle ezici bir birincilik.</em></div><div style="text-align: left;"><strong>Sonuç:</strong> +1 puan <br />
<br />
<u><strong>Drama Dalında En İyi Kadın Oyuncu:</strong></u></div><div style="text-align: left;">Ne demiştik?</div><div style="text-align: left;"></div><blockquote style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: Julianna Margulies </em><br />
<em>Kim Kazanacak: Julianna Margulies </em></blockquote><div style="text-align: left;"><strong>Kazanan:</strong> Julianna Margulies (The Good Wife)</div><div><em>Damn right, it is!</em><br />
<strong>Sonuç:</strong> +1 puan <br />
<br />
<u><strong>Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu:</strong></u><br />
Ne demiştik?<br />
<blockquote><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: Amy Poehler</em></div><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazanacak: Laura Linney</em></div></blockquote><strong>Kazanan:</strong> Melissa McCarthy (Mike & Molly)<br />
<em>Wow. Bunun geleceğini öngörememiştim. Gerçekten mi? Melissa McCarthy'yi gerçekten severim, ne de olsa yıllarca bizim Sookie'mizdi o, ama... Gerçekten mi? Mike & Molly televizyonda karşıma çıkınca kanalı değiştirdiğim nadir komedilerden, çünkü "fat joke" bir yere kadar çekilebilir. Hem de Edie Falco, Laura Linney, Amy Poehler ve bu dalın kraliçesi Tina Fey üzerine?! WOW!</em><br />
<strong>Sonuç:</strong> -1 puan <br />
<br />
<u><strong>Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu:</strong></u><br />
Ne demiştik?</div><blockquote style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: Timothy Olyphant<br />
Kim Kazanacak: Jon Hamm</em></blockquote><div><strong>Kazanan:</strong> Kyle Fucking Chandler!!! (Friday Night Lights) <br />
<em>Ah, Tanrım! Bunu o kadar beklemiyordum ki, herhangi bir umudum o kadar yoktu ki, yoruma bile eklememiştim kendisini. Friday Night Nights, muhteşem bir finalle aramızdan ayrılırken Kyle Chandler'ı da ödüllendirdi! Sanıyorum, kendisi kazanmasaymış içimde kalırmış!</em><br />
<strong>Sonuç:</strong> -1 puan <br />
<br />
<u><strong>Komedi Dalında En İyi Erkek Oyuncu:</strong></u><br />
Ne demiştik?<br />
<blockquote><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: Johnny Galecki</em></div><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazanacak: Steve Carell</em></div></blockquote><strong>Kazanan:</strong> Jim Parsons (Big Bang Theory)<br />
<em>Ah Tanrım! Jim Parsons'u herkes seviyor demiştim değil mi? Ama Steve Carell'in son sezonunda eli boş dönmesi?! İnanılmaz. Rainn Wilson'un twitter'ında yazdığı gibi: "<strong>The world of TV should be ashamed of itself that Steve Carell never won an Emmy for Michael Gary Scott. Goodnight</strong>."</em><br />
<strong>Sonuç:</strong> -1 puan <br />
<br />
<strong><u>Drama Dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:</u></strong></div><div style="text-align: left;">Ne demiştik?</div><blockquote style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: Margo Martindale (olmazsa Archie Panjabi)<br />
Kim Kazanacak: Margo Martindale</em></blockquote><div><strong>Kazanan:</strong> Margo Martindale (Justified)<br />
<em>O kadar belliydi ki bence açıklamalarına bile gerek yoktu.</em><br />
<strong>Sonuç:</strong> +1 puan <br />
<br />
<strong><u>Komedi Dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:</u></strong></div><div>Ne demiştik?<br />
<br />
<blockquote><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: Sofia Vergara</em></div><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazanacak: Sofia Vergara</em></div></blockquote></div><div><strong>Kazanan:</strong> Julie Bowen (Modern Family)<br />
<em>Ah, çünkü nevrotik Claire'i süper canlandırıyor, ama... Ama... Sofia?!</em><br />
<strong>Sonuç:</strong> -1 puan <br />
<br />
<strong><u>Drama Dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:</u></strong><br />
Ne demiştik?<br />
<blockquote><div class="nominee"><em>Kim Kazansın: JOHN FUCKING NOBLE!</em></div><div class="nominee"><em>Kim Kazanacak: Peter Dinklage veya Walton Goggins</em></div></blockquote><strong>Kazanan:</strong> Peter Dinklage (Game of Thrones)<br />
<em>Peter Dinklage bir anda TV dünyasına öyle bir daldı ki, bu ödülü almasaydı bir hata olurdu. Ama gene de: "WHERE THE HELL IS JOHN NOBLE?!"</em><br />
<strong>Sonuç:</strong> +1 puan <br />
<br />
<div style="text-align: left;"><strong><u>Komedi Dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:</u></strong></div><div style="text-align: left;">Ne demiştik?</div><div style="text-align: left;"><div style="text-align: left;"><blockquote><div style="text-align: left;"><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazansın: Ty Burrell</em></div><div style="text-align: left;"><em>Kim Kazanacak: Jon Cryer dışında herhangi birisi. İçimden Ed O'Neill geçiyor.</em></div></div></blockquote><strong>Kazanan:</strong> Ty Burrell (Modern Family)<br />
<em>Yay, Phil! Kendisinin o sakar, salak, sevimli hallerine BA-YI-LI-YO-RUZ!</em></div></div></div><div style="text-align: left;"><strong>Sonuç:</strong> +1 puan </div></div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-42343999589733771812011-09-10T22:25:00.002+03:002011-09-10T22:28:10.992+03:002011 Emmy Ödülleri! [Komedi]<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5Fl88drdv71fS0cxcwcmaiXTwqEHt7MmJIOvYnA5wMT4JSCYCZH4ehxG3Y-avTaznNNyzZEzz-8B190XK_ee4NlKl-HxuY5a1X51FXnSIZXpT3n2nmetxP-Hpu2DKJ5NlvuTuQMDj_aRA/s1600/emmy2011.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="256" nba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5Fl88drdv71fS0cxcwcmaiXTwqEHt7MmJIOvYnA5wMT4JSCYCZH4ehxG3Y-avTaznNNyzZEzz-8B190XK_ee4NlKl-HxuY5a1X51FXnSIZXpT3n2nmetxP-Hpu2DKJ5NlvuTuQMDj_aRA/s320/emmy2011.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div align="left">18 Eylül akşamı sahiplerini bulacak 2011 Emmy Ödülleri'nin tahmin ve değerlendirmesine Komedi dalıyla devam ediyoruz... Sadece 8 gün kaldı!</div><br />
<a name='more'></a><strong>Komedi Dalında En İyi Dizi Adayları:</strong><br />
<br />
<ul style="text-align: left;"><li>Glee</li>
<li>Parks & Recreation</li>
<li>The Office</li>
<li>Modern Family</li>
<li>30 Rock</li>
<li>The Big Bang Theory</li>
</ul><br />
<div style="text-align: left;"></div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazansın: </strong>The Big Bang Theory / Modern Family</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazanacak:</strong> Modern Family</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><em>Glee, bu sene hiç şansın yok biliyorsun değil mi? ÇUNKU DEVAMLILIK ADI VERILEN KONSEPTTEN O KADAR UZAKSIN KI IZLEYENLERI ÇILDIRTIYORSUN VE RACHEL GERÇEKTEN CATS'IN ARTIK BROADWAY'DE OYNAMADIGINI NASIL BILMEYEBILIR, NASIL? GERÇEKTEN?! Herneyse. Bu kadar çok adaylık ve SAG ödülü ile artık neredeyse Modern Family'nin kazanması zorunlu.</em> </div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong>Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu:</strong><br />
<ul style="text-align: left;"><li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0004908/"><span style="color: #136cb2;">Edie Falco</span></a></strong> (<span style="color: black;">Nurse Jackie)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0275486/"><span style="color: #136cb2;">Tina Fey</span></a></strong> (<span style="color: black;">30</span><span style="color: black;"> Rock)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0001473/"><span style="color: #136cb2;">Laura Linney</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Big C)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0565250/"><span style="color: #136cb2;">Melissa McCarthy</span></a></strong> (M<span style="color: black;">i</span><span style="color: black;">ke & Molly)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0000588/"><span style="color: #136cb2;">Martha Plimpton</span></a></strong> (<span style="color: black;">Raising Hope)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0688132/"><span style="color: #136cb2;">Amy Poehler</span></a></strong> (<span style="color: black;">Parks and Recreation)</span></div></li>
</ul><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazansın: </strong>Amy Poehler</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazanacak:</strong> Laura Linney</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><em>The Big C'nin neden bu denli beğenildiğini anlayamayanlardanım. Sorry.</em></div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><strong>Komedi Dalında En İyi Erkek Oyuncu:</strong><br />
<ul style="text-align: left;"><li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0000285/"><span style="color: #136cb2;">Alec Baldwin</span></a></strong> (<span style="color: black;">30 Rock)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0136797/"><span style="color: #136cb2;">Steve Carell</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Office)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0127373/"><span style="color: #136cb2;">Louis C.K.</span></a></strong> (<span style="color: black;">Louie)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0301959/"><span style="color: #136cb2;">Johnny Galecki</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Big Bang Theory)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0001455/"><span style="color: #136cb2;">Matt LeBlanc</span></a></strong> (<span style="color: black;">E</span><span style="color: black;">piso</span><span style="color: black;">des)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm1433588/"><span style="color: #136cb2;">Jim Parsons</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Big Bang Theory)</span></div></li>
</ul><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazansın: </strong>Johnny Galecki</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazanacak: </strong>Steve Carell</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><em>HERKES Jim Parsons'ı seviyor. Johnny Galecki'nin de biraz sevgiye ihtiyacı var. Henüz şans vermediğim için yorum yapamıyorum ama eleştirmenlerin favorisi olduğu kesin. Gene de, Steve Carell'in son sezonu. Bunu yenebilecek birşey göremiyorum.</em></div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><strong>Komedi Dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:</strong></div><ul style="text-align: left;"><li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0100866/"><span style="color: #136cb2;">Julie Bowen</span></a></strong> (<span style="color: black;">Modern Family)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0005105/"><span style="color: #136cb2;">Jane Krakowski</span></a></strong> (<span style="color: black;">30 Rock)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0528331/"><span style="color: #136cb2;">Jane Lynch</span></a></strong> (<span style="color: black;">Glee)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0005527/"><span style="color: #136cb2;">Sofía Vergara</span></a></strong> (<span style="color: black;">Modern Family)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0924508/"><span style="color: #136cb2;">Betty White</span></a></strong> (<span style="color: black;">Hot in Cleveland)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm1325419/"><span style="color: #136cb2;">Kristen Wiig</span></a></strong> (<span style="color: black;">Saturday Night Live)</span></div></li>
</ul><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazansın: </strong>Sofia Vergara</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazanacak: </strong>Sofia Vergara</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><em>GLEE! Ugh. Jane Lynch eline verilen o zavallı, zavallı, senaryo bile denilemeyecek deneme ile elinden geleni yaptı bu sene, ama... GLEE sonuçta! Hot in Cleveland, Betty White'la bile çekilmiyor. Nina Van Horn beni kandıramaz. "Victoria Chase"miş! Sonuç itibariyle, Sofia Vergara'nın ekranda muhteşem göründüğünü Emmy'ciler de biliyor. </em></div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><strong>Komedi Dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:</strong></div><ul style="text-align: left;"><li><div style="text-align: left;"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0123092/"><span style="color: #136cb2;">Ty Burrell</span></a></strong> (<span style="color: black;">Modern Family)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm3182094/"><span style="color: #136cb2;">Chris Colfer</span></a></strong> (<span style="color: black;">Glee)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0001083/"><span style="color: #136cb2;">Jon Cryer</span></a></strong> (<span style="color: black;">Two and a Half Men)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0272479/"><span style="color: #136cb2;">Jesse Tyler Ferguson</span></a></strong> (<span style="color: black;">Modern Family)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0642145/"><span style="color: #136cb2;">Ed O'Neill</span></a></strong> (<span style="color: black;">Modern Family)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0832314/"><span style="color: #136cb2;">Eric Stonestreet</span></a></strong> (<span style="color: black;">Modern Family)</span></div></li>
</ul><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazansın: </strong>Ty Burrell</div><div style="text-align: left;"><strong>Kim Kazanacak: </strong>Jon Cryer dışında herhangi birisi. İçimden Ed O'Neill geçiyor.</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><em>Jon Cryer mı? Gerçekten mi, Emmy? Jon </em>fucking<em> Cryer? Charlie ölmüşken NEDEN Two and a Half Men adındaki bu eziyete bir son vermiyorsunuz? Sevgili Chris Colfer, sana Emmy adaylığı sağlayan dizin aynı zamanda bu sezon ortaya çıkardığı rezalet iş yüzünden ödülü senden çalıyor, biliyorsun değil mi? Sonuç itibariyle, kazanan bir kez daha Modern Family! Yaşasın! I love you, Phil!</em></div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div style="text-align: left;"><br />
</div><div class="nominee"><br />
</div></div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-63598035702690338732011-09-09T10:34:00.001+03:002011-09-09T10:35:16.876+03:002011 Emmy Ödülleri! [Drama]<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirnY33jxp0Au-5_o3mStxpWU3auwLtpWmWEC7htIy1spOkt_pSsD2dtH321omNGbpzi3GNfqdic6oEsotcLQNnAEkIh2TlGNo0LevYf0UDzE8hS1VAwQBEHHgrIccLvXkZKpSxaFaXVQ6S/s1600/daytime-emmy-awards-winners.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" nba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEirnY33jxp0Au-5_o3mStxpWU3auwLtpWmWEC7htIy1spOkt_pSsD2dtH321omNGbpzi3GNfqdic6oEsotcLQNnAEkIh2TlGNo0LevYf0UDzE8hS1VAwQBEHHgrIccLvXkZKpSxaFaXVQ6S/s320/daytime-emmy-awards-winners.jpg" width="258" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">18 Eylül akşamı, 2011 Emmy ödülleri sahiplerini bulacak! Adaylar kimler, peki gizli gizli kimlerin kazanmasını istiyoruz? Ama kimlerin olasılığı daha yüksek? </div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">Önce drama dalı ile başlıyoruz!</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><br />
</div><a name='more'></a><strong>Drama Dalında En İyi Dizi Adayları:</strong><br />
<br />
<ul style="text-align: left;"><li><span style="color: black;">Boardwalk Empire </span></li>
<li><span style="color: black;">Dexter</span></li>
<li><span style="color: black;">Friday Night Lights</span></li>
<li><span style="color: black;">Game of Thrones</span></li>
<li><span style="color: black;">The Good Wife</span></li>
<li><span style="color: black;">Mad Men</span></li>
</ul><br />
<strong>Kim Kazansın:</strong> The Good Wife<br />
<strong>Kim Kazanacak:</strong> Mad Men<br />
<br />
<em>Ah, Mad Men... Herkes seni çok seviyor değil mi? Ama The Good Wife? Bu sezonun en iyi draması nasıl gözden kaçar? Game of Thrones'un da sağlam sezonu ile beklentisi olacağını sezebiliyorum, ama, yapmayın. Mad Men bu.</em> <br />
<br />
<br />
<strong>Drama Dalında En İyi Kadın Oyuncu:</strong><br />
<br />
<ul style="text-align: left;"><li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0000870/"><span style="color: #136cb2;">Kathy Bates</span></a></strong> (<span style="color: black;">Harry's Law)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0110168/"><span style="color: #136cb2;">Connie Britton</span></a></strong> (<span style="color: #136cb2;"><span style="color: black;">Friday Night Lights</span></span><span style="color: black;">)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0257969/"><span style="color: #136cb2;">Mireille Enos</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Killing</span>)</div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0002127/"><span style="color: #136cb2;">Mariska Hargitay</span></a></strong> <span style="color: black;">(Law & Order: Special Victims Unit)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0000523/"><span style="color: #136cb2;">Julianna Margulies</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Good Wife)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0005253/"><span style="color: #136cb2;">Elisabeth Moss</span></a></strong> (<span style="color: black;">Mad Men)</span></div></li>
</ul><br />
<strong>Kim Kazansın:</strong> Julianna Margulies<br />
<strong>Kim Kazanacak:</strong> Julianna Margulies<br />
<br />
<em>Her ne kadar final sezonu ve bugüne kadar gösterdiği harika performans ile Connie Britton'a bir selam vermelerini içimden geçirsem de, bu grubun lideri kesinlikle Marguiles. The Good Wife, bu yılın en iyi draması demiştim, değil mi?</em><br />
<br />
<br />
<strong>Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu:</strong><br />
<br />
<ul style="text-align: left;"><li><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0000114/"><span style="color: #136cb2;">Steve Buscemi</span></a></strong> (<span style="color: black;">Boardwalk Empire)</span></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0151419/"><span style="color: #136cb2;">Kyle Chandler</span></a></strong> (<span style="color: black;">Friday Night Lights)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0355910/"><span style="color: #136cb2;">Michael C. Hall</span></a></strong> (<span style="color: black;">Dexter)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0358316/"><span style="color: #136cb2;">Jon Hamm</span></a></strong> (<span style="color: black;">Mad Men)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0491402/"><span style="color: #136cb2;">Hugh Laurie</span></a></strong> (<span style="color: black;">House)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0648249/"><span style="color: #136cb2;">Timothy Olyphant</span></a></strong> (<span style="color: black;">Justified)</span></div></li>
</ul><br />
<strong>Kim Kazansın:</strong> Timothy Olyphant<br />
<strong>Kim Kazanacak:</strong> Jon Hamm<br />
<br />
<em>Justified'ın bu dalda kazanamayacağını biliyoruz ama Mad Man ve ödüllerinden siz de sıkılmadınız mı? House bu sezon sonunda hiç bir dalda aday gösterilmeyi haketmiyordu! Gerçi Laurie, elindekinin en iyisini yaptı, kabul, ama o zaman Grey's Anatomy'nin her sezonu için birilerini aday göstermemiz gerekirdi! </em><br />
<br />
<br />
<strong>Drama Dalında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:</strong><br />
<br />
<ul style="text-align: left;"><li><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0004724/"><span style="color: #136cb2;">Christine Baranski</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Good Wife)</span></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0000405/"><span style="color: #136cb2;">Michelle Forbes</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Killing)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0376716/"><span style="color: #136cb2;">Christina Hendricks</span></a></strong> (<span style="color: black;">Mad Men)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0531808/"><span style="color: #136cb2;">Kelly Macdonald</span></a></strong> (<span style="color: black;">Boardwalk Empire)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0553269/"><span style="color: #136cb2;">Margo Martindale</span></a></strong> (<span style="color: black;">Justified)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0659544/"><span style="color: #136cb2;">Archie Panjabi</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Good Wife)</span></div></li>
</ul><br />
<strong>Kim Kazansın:</strong> Margo Martindale (olmazsa Archie Panjabi)<br />
<strong>Kim Kazanacak:</strong> Margo Martindale<br />
<br />
<em>Küçük kalbim biricik Kalinda'mı adaylar arasında görmekten bile mutlu ama bu senenin kazananı Margo Martindale olmak durumunda. Panjabi dışında diğerlerinin şansı bile yok. Sorry, Mad Man!</em><br />
<br />
<br />
<strong>Drama Dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:</strong><br />
<br />
<ul style="text-align: left;"><li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0105672/"><span style="color: #136cb2;">Andre Braugher</span></a></strong> (<span style="color: black;">Men of a Certain Age)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0001038/"><span style="color: #136cb2;">Josh Charles</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Good Wife)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0001086/"><span style="color: #136cb2;">Alan Cumming</span></a></strong> (<span style="color: black;">The Good Wife)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0227759/"><span style="color: #136cb2;">Peter Dinklage</span></a></strong> (<span style="color: black;">Game of Thrones)</span></div></li>
<li><div class="nominee alt"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0324658/"><span style="color: #136cb2;">Walton Goggins</span></a></strong> (<span style="color: black;">Justified)</span></div></li>
<li><div class="nominee"><strong><a href="http://www.imdb.com/name/nm0805476/"><span style="color: #136cb2;">John Slattery</span></a></strong> (<span style="color: black;">Mad Men)</span></div></li>
</ul><div class="nominee"><br />
</div><div class="nominee"><strong>Kim Kazansın:</strong> JOHN <em>FUCKING</em> NOBLE!</div><div class="nominee"><strong>Kim Kazanacak:</strong> Peter Dinklage veya Walton Goggins</div><div class="nominee"><br />
</div><div class="nominee"><em>Çok sıkıcı bir bölüm. Josh Charles'ı seviyorum, evet, ama En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu mu? Değil. Peter Dinklage bu sene Game of Thrones'un sanıyorum en güzel tarafıydı. Ama diğer yorumlar sanki biraz Walton Goggins'e kaymış gibi. Kimin umrunda? JOHN NOBLE NEREDE?!</em></div></div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-46475950188204123532011-09-08T10:39:00.001+03:002011-09-08T10:44:19.351+03:00Filmekimi 2011<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgt9-qCoJu5F075Ayuxeq47VChyphenhyphenJjjCEQLCfGzWi2cr3W1NMYiWo3rjbeEUgbz4RD-nKo1xi8WiZjsJOAc-Xdbhmpzhb_WRVXqa1NR358_U2Nyw5o10Z_4NAokFUnaJvBErCG8qY3fJdx4N/s1600/filmekimi2011.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" nba="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgt9-qCoJu5F075Ayuxeq47VChyphenhyphenJjjCEQLCfGzWi2cr3W1NMYiWo3rjbeEUgbz4RD-nKo1xi8WiZjsJOAc-Xdbhmpzhb_WRVXqa1NR358_U2Nyw5o10Z_4NAokFUnaJvBErCG8qY3fJdx4N/s320/filmekimi2011.jpg" width="224" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr>
</tbody></table><strong>Filmekimi 2011</strong> başlıyor... Yaz sonunu sendromunu daha rahat atlatmamıza ön ayak olan sevgili festivalimiz bu sene 8-15 Ekim tarihleri arasında bizlerle buluşuyor. Her ne kadar bu kadar az zaman kalmışken halen kendi <a href="http://www.filmekimi.org/">websitesini</a> güncellememiş ve programı açıklamışken bizi saçma sitelerden programı okuma zorunluluğuna zerk etmiş olsa bile, içerdiği filmler çoktan heyecan dalgası yarattı bile! <br />
<br />
<a name='more'></a>Programda şahsım adına öne çıkan filmler aşağıdaki gibi: <br />
<ol><li><strong>BİSİKLETLİ ÇOCUK / LE GAMIN AU VELO:</strong> En sevdiğim filmlerden L'Enfant'ın yönetmenleri Dardenne kardeşlerden, Cannes’da Jüri Büyük Ödülü’nü Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle paylaşan bu film festivale gelmişse, izlememek olmaz. Yorumlar, L'Enfant'daki gibi çarpıcı bir içeriği beklemeden, Dardenne kardeşlerin izleyiciye dokunan güzel bir drama yaptığı şeklinde.</li>
<li><strong>MELANKOLİ / MELANCHOLIA: </strong>Ah, sevgili Lars Von Trier! Cannes'da yapmış olduğun garip konuşma olmasaydı da Melancholia da bu şekilde değil, kendi bütünlüğü ile anılsaydı. Düğün gününde depresyondaki Kristen Dunst'ı ve dünyaya yaklaşan Melankoli gezegenini izleyeceğiz. Yönetmeninin kendi sözleriyle "dünyanın sonu hakkında güzel bir film!"</li>
<li><strong>ARTİST / THE ARTIST: </strong>Jean Dujardin! 99 Francs'ın Octave'ı, Cannes'da en iyi erkek oyuncu ödülünden sonra Oscar'a da gözünü dikmiş durumda. Konuşma yok. Siyah beyaz. Muhteşem bir deneyim olacağına eminim!</li>
<li><strong>PEKİ ŞİMDİ NEREYE? / WHERE DO WE GO NOW?: </strong>Filmlerini yazan, yöneten ve genelde oynayan Nadine Labaki'nin yeni filminde de bir farklılık yok. Kendisi yazmış, yönetmiş ve oynamış. Kendisini zaten bu yüzden seviyoruz. Lübnan'daki köylerinde Hristiyan ve Müslümanlar arasındaki gerillimi azaltmaya çalışan bir grup kadının hikayesi... Gerçek kadın öyküleri ne kadar az çevremizde değil mi?</li>
<li><strong>A DANGEROUS METHOD: </strong>Bu sene, kesinlikle Michael Fassbender'in senesi. Cronenberg'in beklenen filminde Fassbender <a href="http://webspace.ship.edu/cgboer/jung.html">Carl Jung</a>, Viggo Mortensen ise <a href="http://webspace.ship.edu/cgboer/freud.html">Sigmund Freud</a> rolünde. Beklentinin aksine, film yorumları genelde Cronenberg'den bu kadar "sıradan ve sıkıcı" bir film beklemedikleri yönünde. Gerçekten olabilir mi? Gene de gidip kendimiz görmeliyiz. En azından Jung ile Freud'un psikoanalizi oluştururken yaptıkları analizleri görmek için bile izlenebilir..</li>
<li><strong>BEGINNERS: </strong>Thumbsucker'ın yönetmeni Mike Mills'den kendi hayat öyküsüne dayanan ve hep olumlu yorumlarını okuduğum bir film de var bu sene programda. Yıllar süren evliliğinden sonra, karısının ölümü üzerine eşcinsel olduğunu açıklayan 75 yaşında bir baba ve oğlu arasındaki ilişkiyi anlatan Beginners, yoğun bir program içerisinde naif ve yürek dolu bir ara olacak gibi gözüküyor.</li>
</ol>Peki başka?<br />
<br />
Bir filmini beğeniyorsam, bir filminden nefret ettiğim Gus Van Sant'den Restless... Tipik bir hasta kız/ona aşık olan çocuk hikayesine çocuğun "hayalet" Japon kamikaze pilotu arkadaşı da ekleniyor. Bu filmin tek bir gidişatı ve sonu var, aslında çoğu benzeri hikayeden daha gerçekçi olacağını düşünsem de, eğer zamanım kalırsa izlemeyi düşüneceğim filmlerden.<br />
<br />
Soderberg'in Contagion/Salgın'ı, aslında çok güçlü bir kadroya sahip, sağlam bir drama/aksiyon olacak gibi gözüküyor. Kesinlikle de izlemek hevesindeyim. Ancak, festivalde değil, %100 yakın zamanda çıkacağı vizyonda. Aynı şansı Margin Call'a da tanımak istiyorum. Kevin Spacey'i görebilmenin tek yolu 400 TL vermek değil sanıyorum!<br />
<br />
Daha fazla ayrıntı için, yakın zamanda güncellenen websitesini bekliyor olacağım!</div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-47978228691319315472011-09-04T04:25:00.002+03:002011-09-04T04:28:17.845+03:00Gelecek Filmler<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">Eylül ayı, dizilerimizin yeniden başladığı, yeni bağımlılıkların hayatımıza girdiği, bazı günlerimizi de değmeyecek bölümlere harcayacağımız çok özel bir ay. Ancak, sadece diziler ile ömür geçer mi? Önümüzdeki haftadan itibaren Eylül ayında hangi filmler vizyona girecek? Hızlıca bir değerlendirme yapmak istedim, acaba gidelim mi, geçelim mi? <br />
<br />
<br />
<a name='more'></a><br />
<b>Cowboys and Aliens:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/zH7KZD5vGBY" width="560"></iframe><br />
<br />
Amerika'da 31 Haziran'da vizyona giren ve yaklaşık 163 Milyon $'lık bütçeli <b>Cowboys and Aliens</b>, ne yazık ki dünyada beklenilen performansı gösteremedi. Oysa ki, konusu ve oyuncularıyla beklentiler oldukça yüksekti. <a href="http://www.imdb.com/name/nm0000148/">Harrison Ford</a>, şahsi favorilerimden <a href="http://www.imdb.com/name/nm0185819/">Daniel Craig</a> (ki kendisinin <b>Dream House</b>'unu da burada bulabilirsiniz), erkeklerin hastalığı <a href="http://www.imdb.com/name/nm1312575/">Olivia Wilde</a> ve gerçek bir karakter oyuncusu olan <a href="http://www.imdb.com/name/nm0005377/">Sam Rockwell</a>'li bir kadrodan bahsediyoruz sonuçta. Yönetmen de, eski oyuncu, yeni favori yönetmenlerimizden <a href="http://www.imdb.com/name/nm0269463/">Jon Favreau</a>. Fragmanı izlediğimizde, filmin bize ne sunduğunu görebiliyoruz: Kendisini bilmez bir şekilde, kolunda nereden geldiği belli olmayan bir bileklikle uyanan Craig, vardığı şehirde önceki suçları sebebiyle tutuklanır. Herkes kendisinden bir parça istemektedir, ancak kısa sürede ortalık karışır. Uzaylılar, kovboylar, karmaşa, güzel kadınlar, Daniel Craig'in o soğuk ama seksi bakışları... hepsi burada. Beklentiyi yüksek tutmadan, bir <b>True Grit</b> veya <b>3:10 to Yuma</b> beklentisine girmeden, farklı bir tür western izlemek için neden olmasın? 16 Eylül'de sinemalarda... [Gidelim]<br />
<br />
<b>Fright Night:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/txgGhyjPZGg" width="560"></iframe><br />
<br />
1985 yapımı Fright Night'ın yeniden çevrimi, 23 Eylül Cuma günü aramızda olacak. Genç <a href="http://www.imdb.com/name/nm0947338/">Anton Yelchin</a> ve arkadaşı <a href="http://www.imdb.com/name/nm2395586/">Christopher Mintz-Plasse</a>, okuldaki öğrencilerin kaybolmasını, Yelchin'in gizemli komşusu <a href="http://www.imdb.com/name/nm0268199/">Colin Farrell</a>'in bir vampir olmasına bağlarlar. Şimdi Yelchin'in amacı, Farrell'in gerçekten bir vampir olduğunu kanıtlamaktır. Kendisine de elbette <a href="http://www.imdb.com/name/nm0855039/">David Tennant</a> yardım edecektir! Film, orijinaline bir ekleme yapmadan, oyuncuları üzerinde yükselecek gibi duruyor. Ancak, Colin Farrell'in seksi, gizemli ama oldukça tehlikeli bir vampir olarak son dönem "parıldayan" vampir dünyasına eskilerden hoş bir seda getirecek gibi. [Gidelim]<br />
<br />
<b>Karadedeler Olayı:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/MRmxeBd5XQc" width="560"></iframe><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/6GHB91I232Q" width="420"></iframe><br />
<br />
Neden Karadedeler Olayı'ına çifte fragman verdiğimi soracak olursanız... Bilemiyorum. Kararınızı verebilmeniz açısından, her iki fragmanı da izlemeniz gerekebileceğini düşündüm. Konu, 1989 yılında bir köyde geçiyor. K. ilinin D. köyünde, cinlerle ilgili haberler çıkınca bir gazeteci olayı araştırmak için köye gidiyor. Birşey bulamayınca da, kamerasını bir çocuğa bırakıp geri dönüyor. Birkaç gün sonra, çocukla birlikte 7 köylü katledilmiş olarak bulunuyor. Gözaltına alınan gazeteci de, serbest bırakılmasının ardından sırra kadem basıyor. İzleyeceğimiz görüntüler de, gerek gazetecinin, gerek öldürülen çocuğun çektikleri, gerekse gazetecinin sorgulanma görüntüleri. Pekala, sonuç? Sadece genel anlamda konuyu işleyen ilk fragman oldukça başarılı. Ancak, filmden bazı sahnelerin yer aldığı ikinci fragman, filmden tam olarak ne beklememiz gerektiğini bize sunuyor. The Blair Witch Project'in başlattığı "tüm anlatılanlar gerçektir" viral pazarlama taktiği ile gündeme oturan Karadedeler Olayı, bu konseptin moda olduğu 1999'dan sonra başarıya ulaşabilecek mi? Türkiye'de büyük ihtimalle. Sinefil sosyal medya ortamlarında bile "acaba böyle birşey gerçekten oldu mu?" diye araştırmalara konu olan Karadedeler Olayı, ortalama bir sinema seyircisini çok rahat tavlayacaktır diye düşünüyorum. Filmin bizi gerçekten korkutup kortutamayacağına girmiyorum bile, bu izlendikten sonra yapılacak bir değerlendirme olarak kalsın. Peki biz ne yapmalıyız? Oldukça geçmişte kalmış bu konuyu ısıtıp önümüze getiren bu filme sırtımızı mı dönmeliyiz, yoksa hali hazırda geliştirilmeye açık bir janr olan Türk korku filmi sınıfına bu denemesinden ötürü destek mi olmalıyız? Sanıyorum, benim bu naif kalbim, ikinci seçenekten yana. 16 Eylül'de, sinemalarda. [Gidelim!]<br />
<br />
<b>Friends with Benefits:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/iJS-wWqVAyk" width="560"></iframe><br />
<br />
Ah, Friends with Benefits... Gerçekten mi? Yakın arkadaşlar <a href="http://www.imdb.com/name/nm0005109/">Mila Kunis</a> ve <a href="http://www.imdb.com/name/nm0005493/">Justin Timberlake</a>, kötü ilişkilerden sonra "sadece seks" için birlikte olmaya başlarlar. Ancak, ah bu şakacı hayat onlara nasıl sürprizler hazırlıyordur acaba? Ashton Kutcher - Natalie Portman ikilisinin <b>No Strings Attached</b> adlı AYNI filmlerinden daha katlanılabilir oyunculara sahip bu versiyon sadece sevimli (ancak çok fazla tahmin edilebilir) bir fragmana sahip diye izlenebilir mi? Emin olamıyorum. Woody Harrelson'un varlığı beni hiç şüphesiz çekerken, <a href="http://www.imdb.com/name/nm0001184/">Jenna Elfman</a> her zamanki sabitliğiyle beni birkaç dakika içerisinde yormayı başarıyor. Bir zamanlar kendisini tatlı bulabiliyordum oysa ki. Sanıyorum <b>Dharma and Greg</b>'in birinci sezonuydu. Sonra herşey ne yazık ki sona erdi... Sevgili <a href="http://www.imdb.com/name/nm0165101/">Patricia Clarkson</a> artık tatlı, anlayışlı ve azıcık kaçık anne rollerinden başka bir rol oynamayı düşünüyor mu acaba? 23 Eylül'de sinemalarda. Gene de, evde izlemeyi tercih edebilirim gibi gözüküyor. Şey, korsan çok kötü birşey elbette. [Geçelim]<br />
<br />
<b>Bir Zamanlar Anadolu'da:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/snm5kHomfSo" width="560"></iframe><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/aUB8Fuop92I" width="560"></iframe><br />
<br />
Öncelikle, uluslararası fragman olan ilk video ile, Türkiye fragmanı olan ikinci videonun neden farklı olabileceğini çok iyi anlıyorum. Elbette, her filmin birden çok fragmanı, teaser'ı oluyor. Ancak, kabul etmemiz lazım ki, Nuri Bilge Ceylan'ın alamet-i farikası olan o derinlik, gerçeklik ve sıkkınlık duygusu ilk fragmanda daha çok ön planda. İkinci fragman, "bir filmi eleştirmenler beğeniyorsa sıkıcıdır" diyen seyirciyi de çekebilmek adına hızlandırılmış gibi sanki. Ancak bu gene de, Nuri Bilge Ceylan'nın 2011 Cannes Film Festival'inde Büyük Jüri Ödülü'nü almış; Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan, Taner Birsel, (kesinlikle kişisel bir hayranlığım olan) Ahmet Mümtaz Taylan ve Fırat Tanış'lı muhteşem görünen filminin bizi çok bekletmeden 23 Eylül'de vizyona gireceği gerçeğini değiştirmiyor. Türkiye'de hakettiği ilgili göremeyen bu adamı, en azından bu kez sinemada onurlandırmak zorundayız. [GİDELİM! LÜTFEN!]<br />
<br />
<b>Killer Elite:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/8F1wrDsUqYc" width="560"></iframe><br />
<br />
Ah, Tanrım. Fragmanı izlerken ne yaparsam yapayım sanıyorum içimdeki mutluluğu saklayamam. Jet Li için <b>Cradle 2 the Grave</b>'e gitmiş bir kişiliğim sonuç itibariyle. Herneyse. Fragmanın da dediği üzere: <a href="http://www.imdb.com/name/nm0005458/">Statham</a>. <a href="http://www.imdb.com/name/nm0654110/">Owen</a>. <a href="http://www.imdb.com/name/nm0000134/">De Niro</a>. May the best KILLER win. Bir de "fan favourite" <a href="http://www.imdb.com/name/nm2088803/">Yvonne Strahovski</a> mi var oralarda bir yerde? Kimseye tavsiye edemem ama, ben 23 Eylül'de oradayım. [Windows geçersiz bir yürütme yaptı ve kapatılacak. Lütfen hayatınıza devam ediniz.]<br />
<br />
<b>I Don't Know How She Does It:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/oNSn57b6T1U" width="560"></iframe><br />
<br />
Wow. "Mucizeyi Kadınlar Yaratır" mı? Bilmiyorum. İlgilenmiyorum. 23 Eylül haftası hali hazırda yeterince dolu. Gerek bile yok. Hem "Kadın aslında o kadar çok çalışmasın, aslında ailesinden, çocuklarından çalıyor!" temalı filmlerin halen var olması bile beni geriyor. [GEÇELİM! HIZLICA!]<br />
<br />
<b>Dream House:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/nIeMYPfnST0" width="560"></iframe><br />
<br />
Ah, sevgili Daniel Craig, Eylül ayında 2 filmle sinemalarımızı şenlendirecek gibi duruyor. Dream House'un konu özetine bakacak olursak, yeni bir eve taşınan Craig, <a href="http://www.imdb.com/name/nm0001838/">Rachel Weisz</a> (ne tatlı bir tesadüf ki kendileri de bu filmden hemen sonra evlendiler) ve iki küçük kızları, mutlu birkaç günün ardından, evlerinde daha önceden işlenmiş cinayetler olduğunu öğrenirler. And the plot thickens. Acaba fragman, vermesi gerektiğinden fazlasını mı veriyor? Craig'in geçmişiyle ilgili bilgiyi hızlıca öğrenmeseydik daha mı etkili olurdu? Gerçeği söylemek gerekirse, belki, biraz. Ancak bu bir korku-gerilim filmi. Eminim ki, bir yerlerinde, daha da etkili bir "twist" bulunuyordur. Yoksa bile, ne yapalım, şansımıza küselim. En azından benim gibi bir korku delisiyseniz, 30 Eylül'de arşivinize bir film daha eklemiş olursunuz. [Gidelim]<br />
<br />
<b>30 Minutes or Less:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/nn9DoxS_nck" width="560"></iframe><br />
<br />
Öncelikle ne tür komedilerden hoşlandığınızı bilmek durumundasınız. Slapstick? In-your-face? Slacker? Eğer kara komedi, melodrama, ironi falan seviyorsanız zaten bu ekipten uzak durmanız gerektiğini biliyorsunuzdur. <a href="http://www.imdb.com/name/nm0251986/">Jesse Eisenberg</a>, <a href="http://www.imdb.com/name/nm1144419/">Danny McBride</a>, <a href="http://www.imdb.com/name/nm2106637/">Aziz Ansari</a>, <a href="http://www.imdb.com/name/nm0841910/">Nick Swardson</a>. Ah, Nick Swardson... Kendisinin yapacağı hiçbirşey zarif bir nükteye sahip olamaz sanıyorum. Ama olsun. Size hitap ediyorsa tamamdır. Konu mu? 2 "kimliği belirsiz ancak oldukça eblek" soyguncu, Eisenberg'i kaçırır ve 10 saat içerisinde bir bankayı soymazsa vücuduna bağladıkları bombayı patlatacaklarını söylerler. Eisenberg de, en yakın arkadaşı Ansari ile işe koyulur. Bu sene izlediğim en eğlenceli komedi Horrible Bosses olduğuna göre, sanıyorum ben varım. Yeni bir Pineapple Express beklerken içimden bir ses fena halde yanıldığımı söylese bile. [Çok çok yoğun değilsek mesela]<br />
<br />
<b>Midnight in Paris:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/BYRWfS2s2v4" width="560"></iframe><br />
<br />
Sonunda! Geliyor! <a href="http://www.imdb.com/name/nm0000095/">Woody Allen</a>! <b>Midnight in Paris</b>! Hakkında hep güzel şeyler duyulan ancak sevimli mi sevimli fragmanı dışında birşeyler okunmak istendiğinde spoiler uyarı zilleri çaldıran bir film bu. <a href="http://www.imdb.com/name/nm0005562/">Owen Wilson</a>, <a href="http://www.imdb.com/name/nm1046097/">Rachel McAdams</a> ve <a href="http://www.imdb.com/name/nm0790688/">Michael Sheen</a>'i bu kadar renkli bir Woody Allen filminde izlemek! Ah, 30 Eylül hiç gelmeyecek mi? Pardon, öykü mü? Wilson ve McAdams yaptıkları Paris ziyaretinde biraz farklı yönlere çekilirler. Sheen'in herkesi etkileyen entelliğinden bunalan Wilson, kendisini geceyarısı sokaklara atar. Ya sonra? Herşey tamamen büyülü bir şekilde ilerler. Ama Allen filmleri hiç o kadar basit olmayacaktır... [GİDELİM!!]<br />
<br />
<b>Red State:</b><br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="345" src="http://www.youtube.com/embed/uJ1v6oFHefc" width="560"></iframe><br />
<br />
Seks ilanlarına cevap veren bir grup genç, kendilerini aşırı dinciler tarafından kandırılmış, yakalanmış, hapsedilmiş ve öldürülmek üzere bulurlar. Yönetmen <a href="http://www.imdb.com/name/nm0003620/">Kevin Smith</a>, bu kez biraz daha gerilim janrına kaymış gibi duruyor. Daha önceden izlediğim ancak tekrar bulamadığım bir fragmanla karşılaştırdığımızda, önceki fragmanın gerilim ağırlıklı, bunun ise ilk şoktan sonra biraz korku-komedi türüne kaydığı gibi bir izlenim, ve belki de bir memnuniyetsizlik yaratıyor bünyede. Kevin Smith'i halen Cop Out için affedebildiğimi sanmıyorum... [Geçelim]<br />
<br />
Ekim ayı filmlerinde görüşmek üzere!</div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-81173233248244844802011-08-26T13:55:00.006+03:002011-08-26T14:48:16.143+03:002011 Sonbahar Öncesi...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on"><div class="separator" closure_uid_y4adu8="223" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidZGmpewtDCGYp_1go27dzY-2QjdAsQ9laDBd4D4fHERN5TLEYNELBFE6ALTG8idHojprcw3yohUfXY3HZZgn_d2TUY7bc1S972zwfesoBXqOvHr8K01PuekF29Slpb5hXKhSWFaXtC3G4/s1600/supernatural.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" qaa="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEidZGmpewtDCGYp_1go27dzY-2QjdAsQ9laDBd4D4fHERN5TLEYNELBFE6ALTG8idHojprcw3yohUfXY3HZZgn_d2TUY7bc1S972zwfesoBXqOvHr8K01PuekF29Slpb5hXKhSWFaXtC3G4/s320/supernatural.jpg" width="320" /></a></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div closure_uid_az0l3n="117"><div closure_uid_ary61="127">Amerika'da yeni sonbahar sezonu başlamadan, dizilerimizin eski sezonlarını hızlıca bir değerlendirmek gerekli aslında. Peki şimdi, eski favorilerimizi izleyecek miyiz, geçecek miyiz? The Million Dollar Question! </div></div></div><div closure_uid_sxizjm="119"><br />
<div closure_uid_ary61="129"><strong closure_uid_9jnkro="117">*SPOILER* </strong></div><div closure_uid_ary61="129"><br />
</div></div><div closure_uid_sxizjm="117"></div><a name='more'></a><div closure_uid_ary61="139"><strong>Two and a Half Man: </strong>Diziyi kötüleyebilmek için yeterince kötü sözüm yok sanırım. Sadece Charlie'nin cenazesine bir bakıp, Ashton'un varlığına bir iki gülüp geçmek lazım. Hatta koşarak uzaklaşmak... Hatta... <strong>[Geç!]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Castle: </strong>Geçtiğimiz sezon finalinde Beckett vurulmuş ve biz de yaz tatili boyunca, ölecek mi ölmeyecek mi heyecanı içerisinde beklemiştik... desem de inanmayabilirsiniz. Lütfen? Kim Beckett'in öleceğine inanıyor olabilir ki? Castle, Beckett vurulduğunda onu sevdiğini söylemişti, şimdi bir araya gelecekler mi? 4. sezonda HALEN bunu merak edeceğimize inanmaları beni usandırıyor. Ama ne yapalım... Nathan Fillion var karşımızda. 1 sezon daha kendisine ve süper nerd çekimine şans vermek durumundayız. <strong>[İzle]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong closure_uid_y4adu8="277">Hawaii Five-O:</strong> Kendisine birden çok defa şans vermeye çalışsam da, gerçekten, Alex O'Loughlin sadece yarı çıplak çekiliyor. Hawaii Five-O da bu sezon ne olacak bilemiyorum ama ne olmayacağını söyleyebilirim: DÜZGÜN BİR BÖLÜM. Gene de Grace Park gibi bir Sci-Fi kraliçesini içerisinde bulundurduğu için birkaç bölüm daha bakabiliriz. <strong>[Geç]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>How I Met Your Mother:</strong> Ah, HIMYM! Sana gerçekten laflar hazırladım! Ted'in "The Mother"ı sevdiği kadar seni seviyorum... Ama... daha fazla... dayanacak gücüm kalmadı. GERÇEKTEN Mİ? Ah, inanmazsın, Barney evleniyor?! Bu mudur? Sezon finalinde bize verebileceğin tek şey Barney'in KİMLE OLDUĞUNU BİLE BİLMEDİĞİMİZ düğünü mü? Barney'in playboyluktan vazgeçeceğini, Robin'e ilk tutulduğu gün anlamıştık zaten. bunun bizim için gerçekten "yeni" bir haber olduğunu mu düşünüyorsun? Ah, elbette, sezonun ilk bölümünü "sarı şemsiye" ile açacak da olabilirsin. EMİNİM ÇOK DEĞİŞİK BİR BÖLÜM OLURDU BU! <strong closure_uid_y4adu8="292">[Kararsızım! Beni kararsız bıraktığın için I hate you HIMYM!]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>NCIS - NCIS:LA:</strong> Bu dizileri izleyen insanlar olduğu gerçeği beni şaşırtıyor. <strong>[Geç!]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Glee:</strong> Yukarıdaki yazılarımdan sonra Glee'yi izleyeceğimi söylemek sanıyorum biraz zor olacak. "New York" faciasından, Holly Holliday cezasından, Rachel/Finn/Quinn üçlüsünden sonra daha da zor. Ancak gene de, geçen sene bana Unpretty/I Feel Pretty mash-up'ını verdi bu dizi. Bir de JESSE ST. JAMES!! <strong>[İzle... goddamnnit]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Modern Family:</strong> Yes, yes, YES! <strong>[İzle]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>CSI:</strong> Geçtiğimiz sezondan sadece birkaç bölüm izledim sanıyorum. Canım istedikçe 5. Sezon finali Grave Danger'ı izlemeyi tercih ederim. Ama, Ted Danson! Karışık duygular içerisindeyim. <strong>[Arada bir bak?]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Larry's Law:</strong> Oh, illa bir yorum yapmak zorundaysam: <strong>[GEÇ!]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Criminal Minds:</strong> Grubun bir araya toplanarak hikayeyi parça parça... Birbirlerini tamamlayarak... Anlatmalarına... Kesinlikle... Dayanamıyorum. <strong>[Geç]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Grey's Anatomy:</strong> GA... Hayalet Danny ile seksten bugüne, bayağı bir ilerledi değil mi? Gene de Mer/Der barışacak mı? Küsecek mi? Ayrılacak mı? Çocuk ne olacak? muhabbetlerini çok uzun süre daha çekemeyeceğim. Ama Christina/Owen? HASTASIYIM! <strong>[İzle]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Private Practice:</strong> Hayır... Sadece, hayır. <strong>[Geç]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>The Big Bang Theory:</strong> "Sheldon". I rest my case. <strong>[İzle]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>The Vampire Diaries:</strong> Daha henüz hiç şans vermediğim bu guilty pleasure diziye bir ara başlama umudu ile, izleyenlerin çok eğlendiğini de göz önüne alırsak: <strong>[İzle]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>The Mentalist:</strong> Jane, Red John'sız. Merak uyandırıcı. Belki bir bölüm için. <strong>[İzle.. Ama elin kumandada/media player'ın kapatma düğmesinde olsun]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Community & Parks and Recreation:</strong> Burada bir soru mu var? <strong>[İzle!]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>The Office:</strong> Ben bir süre önce bu defteri kapattım ne yazık ki. Sorry! <strong>[Geç]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Chuck:</strong> Son sezon. 13 bölüm. Sanıyorum uzak kalmaya dayanamayacağım. <strong>[İzle]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div closure_uid_tvm1ty="126"><div closure_uid_1kzgap="117"><strong>Supernatural:</strong> Sanıyorum, yakın zamanda, bu blogda en çok duyacağınız kelimelerden biri olacak Supernatural. Geçmiş sezonların bir değerlendirmesi de gelecek hali hazırda, 7. Sezon bölüm recaplerini de burada bulacaksınız. Bir önceki sezonda, Castiel (Cass!!) yeni kazandığı gücüyle, kendisini Tanrı ilan etmiş, arkasında da Cass benim ailem diyen bir Dean ile Sam'i bırakmıştı (*sniff*). Açıkçası süper bir 3. ve 4. sezondan sonra, daha durgun bir 5. sezona dayandık. Ancak 6. sezon, hepsini geride bırakarak Supernatural tarihinin en zayıf sezonu oldu, maalesef. GENE DE, Winchester kardeşleri (oh, <em>Dean</em>!) izlemeden bir sene geçirme ihtimalim ne yazık ki yok. Hem bu sezon 23 bölüm. Sanıyorum benim zayıf noktam kendileri. <strong closure_uid_1kzgap="133">[İZLE! Dayanamadığınız bir durumda 3. - 4. sezonu izleyin lütfen. LÜTFEN! I won't give up!]</strong></div></div></div><div closure_uid_1kzgap="132" closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>Fringe:</strong> Peter yok! Bu ne demek? Bu Walter'ı nasıl etkileyecek? Ya Olivia'yı? OLIVIA'NIN BEBEĞİ?? Beklemeye dayanamıyorum bile. Hem bu sezon Lincoln cast'e katılıyor. Yaşasın! <strong>[İZLE!]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong>The Good Wife:</strong> Ekranların EN İYİ draması. Gerçekten. GERÇEKTEN. Peter, Will ile Alicia'yı bitirmeye mi oynayacak? Cary'nin bunda payı ne olacak peki? Kalinda kendisini nasıl affettirecek? Will ve Alicia, devam edecek mi? Tanrım! <strong>[İZLE!]</strong></div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div closure_uid_y4adu8="125" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">That's all folks!</div></div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4195896676875438158.post-44668086497567280512011-08-25T15:45:00.002+03:002011-08-25T23:00:27.085+03:00Başlıyoruz...<div dir="ltr" style="text-align: left;" trbidi="on">İlk bloğun ilk kaydı nasıl olur ki?<br />
Başlıyoruz.<br />
Eylül ayından itibaren ben ve dizilerim kavuşuyoruz.<br />
Ama ya eski sezonlar? Ya klasikler?<br />
YA SEINFELD?!<br />
Hepsi ama hepsi, tamam belki "hepsi" değil, ama belki de daha fazlası burada olacak.<br />
Mesela kediler. Kim kedi sevmez ki?<br />
<div closure_uid_r0vefx="103">Mesela, internet memeleri. Meme derken... <a href="http://knowyourmeme.com/">http://knowyourmeme.com/</a> Kendinize gelin lütfen.</div><div closure_uid_r0vefx="105">Mesela, ben. Ve bazı sinir harplerim. </div><div closure_uid_r0vefx="107">Kadın erkek ilişkileri ile ilgili birşey olmaması da kuvvetle muhtemel. Eğer tabi bir diziden bahsetmiyorsak. Çünkü tamamen "<a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Shipping_%28fandom%29">shipper</a>" bir insanım. </div><div closure_uid_r0vefx="106">Neyse, ben buradayım... Sizleri de beklerim efendim.</div></div>Irmakhttp://www.blogger.com/profile/16186091927222766608noreply@blogger.com1