2 Ekim 2011 Pazar

The Secret Circle "Pilot" (S01E01) [B+]


CW, Ringer gibi büyüklere yönelik dizilerden çok, gençlere yönelik macera-drama janrını daha iyi başarıyor gibi. Örnek mi? Hangi birini sayalım? Vampire Diaries, Supernatural gibi doğa üstü diziler mi, Gossip Girl, 90210 gibi gençlik dramaları mı? Bunlardan ayrı bir Nikita'yı tutabiliriz sanıyorum.

Vampirlerden, demonlardan, meleklerden sonra şimdi de sıra "cadı"lara geldi. The Secret Circle, bir geldi, pir geldi. Ringer'ın Pilot bölümünden hemen sonra izlediğim için de çok ferah, çok hafif geldi, ancak asla kötü anlamda değil. Eğlendim, beğendim, ve bir sonraki bölümü izlemek istediğimi farkettim. Gene de gelişime açık olduğu bir gerçek. Neden bir Vampire Diaries olmasın ki, The Secret Circle?

Pilot bölümü notu B+. Çünkü daha iyi olabilir, ancak ilk bölüm için oldukça başarılı. Tavsiye ederim.

Recap aşağıda. [SPOILER]

Pekala, öncelikle baştan saflarımızı belirleyelim. Gale Harold'dan bahsederken, "Desperate Housewives"ın adını ağzımıza alacaksak, hiç anlaşamayacağız demektir. Kendisi, benim için her zaman ve her yerde Brian Kinney'dir (Queer As Folk), seks sembolünün kralıdır. Kadını, erkeği farketmez, herkes ona hastadır. Başka türlüsü düşünülemez bile. Dizilerde genç oyunculardan önce, baba rolündeki aktöre kitlenmem, yaşlandığımın mı göstergesidir, bilemiyorum ama; Türk televizyon tarihinin asla kaldıramayacağı tek dizi olan Queer As Folk ile hayatımda kocaman bir yer kaplayan Gale Harold, benim için bir başkadır. Ve The Secret Circle'ın ilk sahnesinde kendisini yavaş çekimde görmek, benim için doğrudan B'yi haketmektir. Tamam, B- diyelim. Daha Thomas Dekker'dan bahsedeceğiz.

Sevgili Thomas Dekker da, bildiğiniz üzere, zamanının en "underrated" dizilerden biri olan Terminator: The Sarah Connor Chronicles'ın çok değerli John Connor'ıdır. O yüzden, kendisine ters birşey demeden önce, bu satırların yazarının kendisine bayağı bayağı bayıldığını unutmayınız.

Tamam. Sanıyorum, bu iki konuyu aştıktan sonra, recap'e geçebiliriz.

Önce, arabada giderken kendi kendine şarkı söyleyen baş kahramanımız ile tanışıyoruz, oldukça güzel bir soundtrack'i olduğunu henüz ilk dakikalarından farkettiğimiz dizimizde. Cassie (Britt Robertson), evine gitmeye çalışırken, yolda lastiği patlayıp kenara çekmek zorunda kalıyor. Annesine haber verip konuşurken, evlerinin önünde duran arabadan "yavaş çekimde" (öhö!) birisi iniyor, uzaktan birkaç kibrit çakarak, belli ki doğaüstü yeteneklerle, evle birlikte Cassie'nin annesini de yakıyor.

Birkaç ay sonra, bu trajediyi arkasında bırakmak zorunda olan Cassie, anneannesinin yanına, babasının ölümünden beri annesinin uğramadığı Chance Harbor'a taşınıyor, ve hikaye burada başlıyor.

Hızlıca birkaç kişi ile tanışıyor Cassie: Oldukça büyük gözleri ve kendinden emin havası ile ekranda gözüktüğü her an herkesden rol çalan, okul müdüresinin kızı Faye (Phoebe Tonkin) ve onun sidekick'i Melissa (Jessica Parker Kennedy) ile. Ama onların yanında rahat edemiyor. Hemen ardından, çok daha rahat ve yardımsever Diana ile (Shelly Hennig). Bu sırada Twilight tarzı çok "derin" bakan bir çocukla da kesişiyor ki, kendisinin Adam (Thomas Dekker) olduğunu ve NE YAZIK KI, Diana'nın sevgilisi olduğunu öğreniyoruz, Cassie ve benim ortak hayalkırıklığımız olarak. Bir noktada da devamlı yarı çıplak dolaşan, karşı komşu Nick ile de tanışıyoruz sanıyorum, ama kimin umrunda? Cassie, Adam'ın "büyüsü" altına girdi bile.

Diana, Cassie'yi okul çıkışı "herkesin takıldığını" iddia ettiği Adam'ın ailesinin restorantına, Boathouse'a davet ediyor, ama Cassie'nin sadece bir dakika önce tanıştığı ve "merhaba yeni kız" diye yaklaşan Diana'nın bu teklifini neden hemen kabul ettiği ayrı bir muamma. Ben sanıyorum ilk günümden sonra eve dönerek odama kapanmayı tercih ederdim.

Restorantta Adam'ın babası Ethan ile tanışan Cassie, o noktadan itibaren etrafta orta yaşlı olarak dolanan herkesin annesini tanıdığını farkediyor. Ethan ise, biraz fazla bilgi paylaşarak, Cassie'nin annesini (Amelia) oldukça fazla sevmiş olduğunu, Cassie'nin babasının ise bundan pek hoşlanmadığını, oysa, Amelia ve kendisinin yazgılarının "yıldızlarda yazılı olduğunu" söylüyor. Pekala. Yeni tanıştığın, annesini yeni kaybetmiş bir çocuğa anlatılacak birşey mi bu, gerçekten? Zaten herşey aslında biraz fazla çabuk ilerlemiş bu dizide değil mi? Diana, Faye ve Melissa ile bir dakika içerisinde tanışıp, Cassie onların davetini bir dakika içinde kabul ediyor. Ethan, daha tanışır tanışmaz, ailelerinin birbirlerine yıldızlarda yazılı olduğunu söyleyip, resmen oğluna Cassie'ye kur yapmasını söylüyor. Belki de B+'yı ben de biraz fazla hızlı vermiş olabilirim. Neyse, ileriki bölümlerde biraz not kırabilirim.

Tüm bu hızdan aynen benim gibi başı dönen Cassie, Boathouse'dan uzaklaşmaya çalışıyor ama, gene "doğaüstü" yeteneklerini kullanan Faye, sadece onu kışkırtmak için, Cassie'nin arabasını ateşe veriyor. Amaç, Cassie'nin güçlerinin farkına varması! Çünkü, o da bir CADI! Faye, bundan sonra başını çok daha fazla belaya sokacağını gözümüze sokmak ister gibi, başlattığı yangını söndüremiyor, ama elbette ki Cassie'yi arabasından kurtaran beyaz atlı prensimiz Adam oluyor! Ah, ADAM...

Ertesi gün, Cassie evden çıkmış kasabada dolanırken, annesini yavaş çekimde, çok seksi bir şekilde öldüren adam ile karşılaşıyor. Kendisini Charlie olarak tanıtan bu adamın yanına gelen Diana da, onun babası olduğunu söylüyor! Wow. Bu fena değildi. Neden Charlie, Amelia'yı öldürmek istesin? NEDEN? Aslında çok da merak etmiyoruz ama, biraz diziye adapte olmak lazım, değil mi?

Diana ile takılmaya başlayan Cassie, onunla birlikte kendisini ormanın ortasında terkedilmiş bir eve gider. Neden, bilmiyorum. Hem Diana güzel bir kız diye, manyak bir katil olamaz mı? Evde ise; Faye, Melissa, yaramaz karşı komşu Nick ve Adam onu beklemektedir. Ne olduğunu şaşıran Cassie ile birlikte biz de, dizimizin ana plot'unu öğreniriz: Cassie de dahil olmak üzere, oradaki herkes cadıdır. Aileden gelen bir yetenektir bu, 6 aile de 1600'lü yıllardan beri buradadır ve witchcraft ile uğraşmaktadır. Sadece kendi anne babaları zamanında bir kaza olmuş, tüm çocukların ailelerinden en az birisi ölmüş (Cassie'nin ve Faye'in babası, Adam'ın ve Diana'nın annesi), bu olaydan sonra cadılık yasaklanmıştır. Ancak, Diana, her ailede bulunan gizli kitabı bulmuş ve kendi yaşıtı 6 cadının bir araya gelerek "Gizli Çemberi" oluşturduğunu öğrenmiştir. Böylece, güçleri daha kontrollü olacak ve giderek artacaktır.

Elbette, bu dizide yer aldığını bilmeyen Cassie için bütün bunlar çok fazladır. Kendisini dışarıya zor atar, hemen arkasından da Adam onu takip eder. Gerçekten, Diana. Neden, Adam'ı Cassie'ye itiyorsun? Cadılık, güçler, çember kimin uğrunda? "Back off, bitch!" diyerek sevgilini geri almanı tüm kalbimle diliyorum. Ama senin davranışlarındaki insanı kusturacak derecedeki iyilik seviyesi yüzünden, yakın zamanda cezanı alacağını düşünüyorum, çünkü hiçbir iyilik cezasız...

Derken.. Adam ile Cassie'nin ormanın ortasında romantik bir büyü yapmalarını izliyoruz. Tanrım! Ağaçlar arasında parlayan güneşin altında, etrafta uçuşan binlerce su damlacığı güneş ışınlarını yansıtıyor, karşılıklı çekime engel olamayan güzel Cassie ve yakışıklı Adam ise giderek birbirlerine yaklaşıyor... Bir CW dizisi izlediğimizi tekrar hatırlamamız gerekiyordu sanırım.

Ama bu Cassie'ye, cadılık konseptinden de ağır geliyor (Adam, Diana ile birlikte! Ben ne yapıyorum! Belki birkaç bölüm sonra onunla birlikte olacağım ama daha yeni tanıştığım Diana'yı şu an üzemeyeceğimi düşünüyorum!) ve gene kaçıyor.

Akşam, herkesin buluştuğu Boathouse'un önünde buluşan Diana ve Cassie (Neden? çünkü bir etkinlik var tamam mı ve eminim herkes gelmek zorunda!), geçmişte, anne babaları zamanında neler olduğunu tartışırken, her an başına daha büyük bir bela açmaya and içmiş Faye, bir anda bir fırtına başlatmayı başarıyor. SADECE, CASSIE'YI GAZA GETIRMEK ICIN. Tanrım, bir de çevremdeki insanlara "drama queen" diyorum. Faye, tatlım, o Japon çizgi filmi gözlerin ve line delivery'in ile çok sempatik olabilirsin ama Chance Harbor'da? Çekilecek dert değilsin. Her ne kadar saçma bir sebeple, kendisinin kontrol edemeyeceği bir fırtınayı başlatmış olsa da, Faye'in planı işe yarıyor ve Cassie, fırtınayı durdurarak kendi güçlerinin farkına varıyor. Hmmm, sıkıcı. Bana Charlie'yi verin lütfen!

Ah, evet. Charlie, gecenin geç bir saatinde Adam'ın en az kendisi kadar yakışıklı babası Ethan'ı ziyaret ediyor. Çok içtiği için çok fazla konuştuğunu, ve bu kadar içmeye devam ederse boğulacağını söylerken, Ethan, gözlerimizin önünde boğulmaya başlıyor. İşte, bu! Nerede bizimkilerin "yüksel su!", "yağmur yağ!", "yağmur dur!" büyüleri, nerede Charlie'ninkiler. Circle Jr'ın öğrenmesi gereken fazla şey var. Charlie, eğer Ethan daha fazla konuşursa, başına ne geleceğini gördüğünü söyledikten sonra, Boathouse'dan ayrılıyor. Ah, Charlie.. Hiç gitmesen olmaz mı?

Arada bir yerde, Adam Cassie'den onu öpmeye çalıştığı için özür diliyor, çünkü o aslında Diana'yı seviyor ve ona ASLA böyle birşey yapmaz ve Cassie de zaten istemiyor, falan. Bildiğiniz inkar saçmalıkları. Birkaç bölüm sonra yutacakları büyük lokmalar. Geçelim.

Charlie, bu kez beklenmedik bir şekilde, Müdüre Dawn'ı (Faye'in annesi) ziyaret ediyor. Dawn'a, "Ethan'ın işini hallettim, merak etme" diyor. Ah, bayıldımm! Dawn, Cassie'yi buraya getirerek (birlikte!) doğru birşey yaptıklarını, bundan sonra Cassie'nin birşey yapmasına gerek olmadığını, Circle Jr'ın zaten herşeyi kendiliğinden yapacağını söylüyor!! Charlie & Dawn foreva!!1!

Evde ise, Cassie yatarken, tavandaki parlak yıldız yapıştırmaların hareket ettiğini görüyor, bu sırada, şöminede oynayan bir tuğla sayesinde, arkada gizlenmiş "aile kitabı"nı buluyor. Çok "uygun", ama bu kez izin veriyorum. Ne de olsa son sahne. Kitabı inceliyor Cassie, ve içerisinde, annesinden bir mektup: "Tatlı Cassie... Güçlerin için gelecekler. Ve senin için!"

Ve son!

Evet, sonuç itibariyle, kendi janrı içerisinde güçlü sayılabilecek bir pilot bu. Karakterler heyecanlı, konu çerçevesi belirli, belki birkaç bölüm fazla bir şekilde "Çember"in kurulması ile geçecek, ama neyi aradığımızı biliyoruz. Bu gençlerin ailelerine ne oldu? Neden büyü yasaklandı? Dawn ve Charlie ne istiyor? Ama en önemlisi: Adam ve Cassie ne zaman birleşecekler???!! Çünkü, lütfen, bundan daha önemli ne olabilir? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder